Televizyonda bir bankanın reklamı yayınlanıyor. Avrupa ülkelerinin bankacılarının nasıl üzüldüğünü anlatıyor. Bankacılarla dalga geçen bu reklama farklı bir yorum:
Üzülme be İsviçre!
Halen dünyanın en iyi çikolataları sende.
Sen de üzülme İtalya!
Ekspresso denilince de akla ilk sen geliyorsun!
O kadar takma kafanı Amerika!
Dünyanın en lezzetli hamburgerleri sende yapılıyor sonuçta.
Ve tebrikler Türkiye!
Gurur duymakta haklısın! Dünyanın en iyi bankası Türkiye’de…
Bu sözler son iki haftadır televizyonlarda dönen bir bankanın reklamı.
Reklamın ana konusu dijitalleşme. Bu alanda aldığı ödülü anlatıyor.
Türkiye’nin bankacılık sektöründen gerçekten gurur duyması gerekiyor mu?
Son 7 yıldır bu köşede hemen hemen her 5 yazımdan 4’ü bankacılık sektörü ve çalışanlarına yönelik.
Bu yazılarımda da anlattığım gibi Türk bankacılık sektörü özellikle yabancı sermayenin girmesinden sonra çok değişti.
Bu değişim bankaların bilançolarında ve politikalarında yaşandı.
Dahası politikaları bilançolarını değiştirdi.
Dünyanın hiçbir yanında olmayan uygulamalar ve ücretler bu bankalar tarafından bizlere dayatıldı.
Birçok bankaya karşı açılmış yüzlerce mobbing yani psikolojik taciz davası var. Şu ana kadar 5 tane sonuçlanmış dava var.
Binlerce işe iade davası.
Tüketici tarafından açılmış haksız ücret alma davası yüzbinlerce.
Aklınıza ne gelirse bankacılık sektöründe var.
Üstelik bunu da kendi ülkesinde yasaların izin vermediği için Türkiye’de yapan yabancılar.
İşte bu nedenle bende bu reklam ile gururu kırılan üzülen dünyadaki bankacılara sesleniyorum:
Üzülme be İtalya!
Halen en iyi çalışma koşulları sende. Sendikalısın ve sendika senin haklarını koruyor. Sendikaya üye olduğun için kimse seni işten atmıyor. Çalışma koşulları halen en iyi sende.
Üzülme be Amerika!
Müşteriden habersiz kredi kartı verdin diye sana milyar dolarlık ceza kestiler. Türkiye’de bankalar bunu hedef olarak veriyor. Verirken alkışlıyor, ortaya çıkınca işten atıyorlar.
Üzülme be İsviçre!
En iyi iş güvencesi halen sende. Piyasa şartlarına bakmadan senden zorla şu kadar kredi satacaksın, şu kadar kredi kartı vereceksin ve en önemlisi şu kadar saçma sapan sigorta poliçesini vatandaşa çakacaksın(!) diye kimse dayatmıyor.
Üzülme be Hollanda!
Halen en samimi çalışma koşulları sende. En azından kimse seni hamilesin, süt iznini kullanıyorsun diye işten atmıyor. Genel müdür yardımcınız müşteriye daha fazla sigorta çakamadınız diye en azından size “sizden utanıyorum!” diye elektronik posta atmıyor.
Üzülme be İngiltere!
Gördüğün baskı nedeniyle en azından kanser olmuyorsun, beyin kanaması geçirip ölmüyorsun!
Üzülme be Almanya!
En azından 60-70 yaşına kadar çalışıyorsun. Türkiye’deki gibi 40 yaşına geldiğin için seni işten atıp, açlığa mahkûm eden bankan yok.
Son olarak Çin’e sesleniyorum:
Üzülme be Çin!
Biz en kötü çalışma koşullarının sizde olduğunu düşünürdük. İnsanların tuvalete dahi sayı ile gittiği şehir efsanesi olarak anlatılırdı. En azından senin çalışma koşulların halen Türkiye’den daha iyi durumda.
Evet! Gurur duy Türkiye!
Senin 3-5 yabancı 2 yerli sermayeli bankan Türkiye’de istediği gibi at koşturuyor. Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın ve bakanların bile faiz düşür diye 35 kez uyarmasına rağmen halen bildiğini okuyan bir kontrolsüz sektörün var.
Gurur duy!
Kaynak Yeniçağ: Tebrikler Türkiye! – Remzi ÖZDEMİR
İş Bankası GençBizzTech Projesi’nde Başvuru için Son Günler
Türkiye İş Bankası ve Genç Başarı Eğitim Vakfı’nın, fen liselerinde eğitim gören öğrencilerin teknoloji ve bilim odaklı projeler geliştirmelerine olanak...