Kasım ayında ortalama dolar kuru 10,6997 idi. Merkez Bankası Kasım ayı TÜFE bazlı reel kur endeksi ise, 54,33 idi. Cuma günü dolar kuru 11,8030 oldu. Eğer Aralık enflasyonuna göre düzeltirsek ve Euro/dolar paritesinin değişmediğini varsayarsak, TL dolara karşı yüzde 47 oranında daha düşük değerde demektir. Bu şartlarda dolar denge kurunun 6 lira dolayında olması gerekir.
Bu günkü iktidar; önce faizleri düşürerek TL’nin ipini çeken, sonra doları zorlayarak 18 liraya çıkaran, daha sonra da dolaylı ve maliyetli yoldan 11,8030’a düşüren, bunu da bir zafer olarak ilan eden dünyada tek iktidar örneğidir.
Bunu AKP lileri şenlikler yaparak kutluyor, ama global piyasalar yemiyor. Uluslar arası piyasalarda ülke riski artıyor. Uluslar arası piyasalarda oluşan CDS oranlarına bakarsak, bu gün Türkiye Dünyanın en kırılgan ve en riskli ülkesidir. Bunun nedeni hükümetin ekonomiyi faiz – kur kıskacına sokmasıdır.
* 20 Mart 2021’de Türkiye’nin beş yıllık tahvillerinde iflas risk primini gösteren CDS oranı 307.20 idi. Cumhurbaşkanı, Naci Ağbal’ı Merkez Bankası Başkanlığı görevinden aldı. 23 Mart 2021’de CDS oranı 458.06’ya yükseldi.
* 10 Kasım 2021’de CDS oranı 392.71 baz puan idi. MB 16 Kasımda gösterge faizini 16’dan 15’e indirdi. 25 Kasım da CDS oranı 481.92’a yükseldi.
* 10 Aralık 2021’de CDS oranı 485.09 baz puan idi. Cumhurbaşkanı TL’nin korunmaya alındığını açıkladı. 21 Aralık’ta CDS oranı 623.90 baz puana yükseldi. Dünde 600.77 baz puanı idi.
* 2020 sonunda Türkiye’nin beş yıllık tahvillerinin CDS oranı 319, 25 iken, 2021 sonunda 600 baz puanın ütüne çıktı.
* Türkiye’nin 5 yıllık tahvillerinde CDS oranı dünyada işlem gören ülke tahvilleri içinde açık ara yüksektir. Aynı zamanda bu ülkeler içinde Raitingi en düşük (Yatırım yapılamaz-Spekülatif ) seviyede tek ülkedir. (Aşağıdaki tablo)
Kaynak: Sovereign CDS World Government Bonds
Türk ekonomisini bu kadar kırılgan, muhalafet partileri mi, dış güçler veya iç güçler mi yaptı? Siyasi iktidarın politikasızlığı yaptı. Aslında her ülkede ve her ekonomide ekonomi başıbozuk olursa, herkes spekülasyon yapar.
Spekülasyon kapitalist ekonomi tarafından kabul edilen bir piyasa aracıdır. Bunun için Fonlar kurulmuştur. Spekülatif hareketleri ve maniplasyonu piyasanın mikropları olarak kabul edebiliriz. Siyasi iktidarın doları önce 18 liraya çıkarması sonra düşrümesi de spekülasyondur.
Eğer devlet olarak önlem alırsak ve spekülasyona teslim olmazsak, kaybımız da olmaz.
İktidar 2018 kur şokuna kadar piyasayı, kambiyo sistemi ve dalgalı kuru benimseyerek, sıcak para girişini teşvik ederek, ekonomiyi kırılgan yaptı. Japon ev kadınları düşük faizle yen olarak kredi alıyor ve bunu yüksek faizli Türk tahvillerine yatırıyordu. Türkiye de MB faizleri eksi 7 seviyesine düşürünce, elinde TL tutanlarda paraları erimesin diye dolara yöneldiler. Ya da düşük faizle TL kredisi alıp, daha karlı olduğu için dolar aldılar. Bu davranış piyasa düzenine, kambiyo düzenine, dalgalı kur sistemine aykırı değil. Bu sistemi kuran İktidar, bu şeklide korunmak isteyenleri iç spekülatif güçler olarak ilan etti. Dahası 128 milyar dolarda bu sistem sayesinde gitmişti.
Bunlar dünya verileridir. Bunları yazmak kimsenin hoşuna gitmez. Ama halay çekenleri de gerçek dünyadan haberdar etmemiz gerekiyor.