Dolar rekor yenilemeye devam ederken yabancı para birimi cinsinden borçlanan şirketlerin de belini büküyor. Ancak dev şirketler hedge yaparak kendini riskten korurken, kurdaki hareketten en çok KOBİ`ler etkileniyor.
Dolar rekor üzerine rekor yenilerken, kurda yaşanan yukarı yönlü hareketler yabancı para birim üzerinden borçlanan şirketleri sıkıntıya sokuyor. Kur hareketleri sonrasında yaşanabilecek olumsuzluklardan kendilerini korumak isteyen büyük şirketler, profesyonel ekipler eşliğinde hedge işlemi yaparak kendilerini bu riskten korurlarken, ekonominin dinamosu olan küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) ise kur hareketlerinden en büyük zararı görüyor.
DOLAR 2.70’İ AŞTI HABERİ İÇİN TIKLAYIN
4.5 AYDA 340 MİLYON LİRA ARTTI
İkinci ulusal pazar bünyesinde işlem gören 56 KOBİ’nin toplam döviz pozisyonları dolar cinsinden 2014 yıl sonunda yaklaşık olarak 1 milyar düzeyinde. Ancak 4,5 aylık bir sürede kurda yaşanan sert hareketler KOBİ’lerin maliyetlerini yaklaşık olarak 340 milyon lira artırdı.
Genel olarak döviz pozisyonları için hedge işlemi yapmayan KOBİ’ler için kur yükseliş sürecinin büyük şirketlere kıyasla daha sancılı olduğuna dikkati çeken ALB Forex Analisti ve UZMANPARA yazarı Rıdvan Baştürk “Aslında bu yılın dolar yılı olacağı biz dahil bir çok kurumun raporlarında yer alıyordu. Görünen köy kılavuz istemez misali Fed’in parasal genişleme politikasını bitirip faiz artırım sürecine girme beklentileri dolara değer kazandırabilecek nedenler arasında yer alıyordu. Ancak yurtiçinde beklenmedik şekilde siyasi kanat ile Merkez Bankası arasında yaşanan olumsuz diyaloglar kurdaki canlılığı artıran en önemli etkenlerdendi. Diğer yandan Rusya, Yunanistan gibi piyasaları huzursuz eden faktörler de ardı ardına gelince Türk Lirası’ndaki değer kayıpları kaçınılmaz oldu.
KUR 16 AYDA YÜZDE 24 YÜKSELDİ
2014 yılına 2,15 seviyelerinde başlayan kur, 16 aylık bir sürede yüzde 24’lük bir yükselişle 2,67 seviyelerine yükseldi. 2015 yılına 2,33 seviyelerinde giren kur 4 buçuk aylık kısa bir dönemde ise yüzde 15’e yakın bir yükseliş gerçekleştirdi.
Kurda yaşanan, yılın geneline yayılması beklenen ama yukarıda saydığımız sebeplerden ötürü erken bir vakitte gerçekleşen bu yukarı yönlü hareketler döviz borcu olan şirketleri oldukça olumsuz bir şekilde etkiledi” dedi.
Merkez Bankası’nın açıkladığı verilere göre sürekli artan Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stokunun ocak ayı sonu itibariyle 133 milyar dolara çıktığına dikkati çeken Baştürk, ayrıca orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stokunun 166,1 milyar dolar düzeyine ulaştığını söyledi.
ÖZEL SEKTÖRÜN BORCU NE KADAR ARTTI?
Oluşan 166 milyar dolarlık borcun yüzde 13,4’ünün kamu sektörüne, yüzde 0,7’sinin Merkez Bankası’na ve yüzde 85,9’unun ise özel sektöre ait olduğuna vurgu yapan Baştürk, sözlerine şöyle devam etti:
“Bir yılda 53 milyar liradan fazladan ödenecek 166 milyar dolarlık kısa vadeli dış borç 2014 yılı sonunda 386 milyar 780 milyon liraya denk gelirken, 34 buçuk ay gibi kısa bir sürede kur etkisinden dolayı 57.2 milyar lira artmış oldu. İç karışıklık ve seçim belirsizliğinden dolayı kur daha da artmaz bu seviyelerde dursa bile bu yıl 57 milyar liralık ekstradan dış borç ödenecek. KOBİ’lerin durumuna baktığımızda kursa yaşanan sert hareketleri ikinci ulusal Pazar bünyesinde işlem gören 56 KOBİye 4,5 aylık maliyeti yaklaşık olarak 340 milyon lira arttı.”
ŞİRKETLER KUR HAREKETLERİNDEN KENDİLERİNİ NASIL KORUR?
Şirketlerin kur hareketlerinden kendilerini nasıl koruyabileceğine ilişkin ise Baştürk şu bilgiyi verdi:
“Şirketlerin dövizle borçlandıktan sonra ileriki dönemlerde oluşabilecek kur risklerinden bir çok mekanizma sayesinde korunma imkanı vardır. Buradaki amaç kar elde etmek değil, gelecek süreci net bir şekilde göremeyen şirketlerin kurlarda yaşanabilecek yukarı yönlü hareketlerden kendilerini korumalarıdır. Bu yönteme hedge işlemi denmektedir. Bu yöntem opsiyon, future, forward veya forex piyasaları aracılığıyla yapılabilmektedir.
Örnek verecek olursak yıl başında 2,33 seviyesinden 10 milyon dolar borçlanan bir A şirketi, sadece kurda yaşanan yukarı yönlü hareketler nedeniyle Türk Lirası cinsinden maliyetini 340 bin lira artırmış olacaktır. Ancak bu şirket 2,33 seviyesinden borçlanmış olduğu 10 milyon doları bahsettiğimiz piyasalarda sabitlemiş olsaydı kurda yaşanan hareketlerden etkilenmeyecekti. Tabi özel sektörün borç miktarı çok yüksek boyutlarda olduğu için kurda yaşanan en ufak hareket bile ciddi maliyetler yaratmaktadır.”
Kaynak:vatan
Piyasa yapısını bozan sahte ilanlar devam edecek
Ticaret Bakanı Ömer Bolat elektronik ilan doğrulama sisteminin 1 Ocak 2025 tarihinde bütün ilanlarda yürürlüğe gireceğini açıklamasına rağmen Bakanlığı İç...