Akbank’ın markalaşma sürecini ve projelerini anlatan Akbank’ın Yönetim Kurulu Başkanı, Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyesi Suzan Sabancı Dinçer, “Akbank’ın çok kuvvetli bir DNA’sı var. DNA’mızda ihtiyatlı ve tahmin edilebilir olmak ve de tutarlı olmak var” dedi
ULUSLARARASI marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance 2008 yılından beri Türkiye’de de en değerli markaları ölçümlüyor. Bu yıl ilk kez bir banka Türkiye’nin en değerli markası seçildi. Bu ödüle layık görülen Akbank’ın Yönetim Kurulu Başkanı, Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyesi Suzan Sabancı Dinçer’le Akbank’ın markalaşma sürecinde aldığı yolu ve kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin bu süreçteki etkisini konuştuk.
67 YILLIK EMEK VAR
Akbank son 7 yılda marka değerini 4 misli artırmış. Brand Finance’ın ölçümleme kriterlerinde de bunun altı çizilmiş. Son yıllardaki atak göze çarpıyor. Siz nasıl bir stratejik planla bu süreci yönettiniz?
– Bu ödül bizim en çok gurur duyduğumuz ödül oldu. Türkiye’de sadece bankacılık sektörü değil tüm şirketleri kapsayan bir ölçümleme sonucunda aldık ödülü.
Geçen yıl Türk Telekom almış…
– Evet. Bu yıl ilk kez bir banka aldı Türkiye’den. Artık uluslararası platformlarda sadece şirketlerin finansal değerleri değil marka değerleri de çok önemli. Markalaşma sürecinde en önemli unsur markanın rekabetten nasıl farklılaştığı, ikincisi de markanın tüketicinin hayatıyla nasıl ilişki kurduğu… Bu çok uzun süren bir çalışmanın sonucu. 67 yıllık bir emek var bunun arkasında. Ben 67 yılda emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.
Nedir sizi farklılaştıran unsurlar?
– Bizim bankamızın ana kültüründe ekonomik sürdürülebilir değer yaratma var. Biz kurulduğumuz günden beri bunu benimsiyoruz. Çalışanlarımızla, hissedarlarımız ve müşterilerimizle bu bizim ana kültürümüz. Akbank’ın çok kuvvetli bir DNA’sı var. DNA’mızda ihtiyatlı ve tahmin edilebilir olmak ve de tutarlı olmak var. Bu DNA ile yönlendiriyoruz çalışmalarımızı. Bunları yaparken de bizim için önemli 5 ana başarı temel taşımız var. Bunlar da vizyon sahibi üst yönetim, inovasyon ve teknoloji, kaliteli iş gücü, güçlü marka değeri, uzun vadeye odaklanan hissedar yapısı… Akbank’ın finansal ve marka gücü buradan geliyor.
REKABET YOĞUN
Verilere baktığımızda 2008’den bu yana bir sıçrama yaşanmış. Bu fark nasıl oluştu?
– Çok uzun süreli çalışma bu. Brand Finance ilk ölçümlemeye başladığında dünyanın en değerli 500 banka markası arasında 2008’de 180’inci sıradaydık. 2015 yılında biz 81’inci sıraya geldik. 99 basamak öne geldik. Rekabette de yoğun bir dönemdi. 2008’de marka değerimiz 630 milyon dolar’dı, 2015’te bu rakam 2.5 milyar dolar oldu. 1.9 milyar dolarlık bir artış oldu. Özverili ve disiplinli çalışmayla oldu bu.
Tam 2008 krizi dönemine denk gelmiş bu değişimin başlaması. Nasıl yol aldınız o dönemde?
– Biz 2001 krizi döneminde marka iletişi yapmıştık. Bundan hiç vazgeçmedik. Marka değeri artarken bu makinenin arkasında farklı çarklar çalışıyor. Akbank bu dönemde müşteri memnuniyetine çok önem verdi. 13 milyon müşteriye hizmet veriyoruz. Bankalı nüfusun yüzde 27’sine hizmet veriyoruz. Son 10 yılda çok sistematik bir program uyguladık. 2010 yılında İyileştirmeler Sizin İçin programını yaptık. Müşteriye esnek ve kaliteli hizmet vermek için çok çalıştık. 1000 sürecimizi gözden geçirdik. Bugün biz müşteriye bir yılda 4.5 milyon saat daha fazla hizmet veriyoruz. Bir yılda bunu sağladık. Hepsi iyileştirmeler sayesinde oldu. Operasyonel işleri verimli hale getirerek bunu yaptık. Ön ofisteki arkadaşlara daha çok önem verdik.
Y KUŞAĞI YETİŞKİNLER
Akbank’ta çalışanların yaş ortalaması nedir? Yeni teknolojilere uyum için çalışanlara özel eğitim veriyor musunuz?
– Çalışanlarımızın çoğu çok genç. Her çalışanımız bizim büyükelçimiz. 15 bin çalışanımız var, ortalama yaş 33. Üniversite mezunu oranı yüzde 94. Bu rakam sektörde yüzde 77.4. Genç nesil çalışanlarımızın oranı toplam çalışanlara oranı yüzde 64. Y kuşağı çalışanlarımızın çoğu. Kadın üst düzey yönetici oranımız yüzde 28. Genç ve güçlü bir kadromuz var. Akbank Akademimiz var. 2 yıldır çalışıyor, öncesinde de eğitim vardı ama son 2 yılda daha sistematik hale getirdik. Yılda 8 bin farklı seminer düzenleniyor. Her Akbanklı her yıl en az 62 saat eğitim alıyor. Genç çalışanlar kıdemli çalışanlara switch eğitimi veriyor.
Tersine mentorluk değil mi bu?
Evet. Sanal alem bilgilerini gençler veriyor. Tersine mentorluk sistemini işletiyoruz. Gençler mentor, üst düzey yöneticilerimiz ise mentee oluyor. Gençler sosyal medya, internet ve teknoloji alanındaki yenilikleri anlatıyorlar. Üst yaş grubu da kendi deneyimlerini aktarıyor. Bu kurum için iyi bir geçişme oluyor. Biz bunu kurumda pozitif olarak görüyoruz. Bizim işimizde teknolojiye çok iyi adapte olmamız gerekiyor.
75 milyon dolar yatırım yaptık
Kurumsal sosyal sorumluluk alanında önceliklerinizi nasıl belirliyorsunuz?
– Yeni nesillere hayat kalitelerini artırıcı imkanlar tanımak istiyoruz. 3 alana gücümüzü veriyoruz. Eğitim, girişimcilik ve kültür sanatla çerçeveledik kendimizi. 3 kulvar seçtik. Eğitim konusundaki en önemli işimiz Sabancı Üniversitesi’dir. Uluslararası platformlarda da beğenilen takdir edilen bir üniversite oldu. Üniversiteye gerekli olan maddi ve manevi desteği veriyor, birlikte çalışmalar yürütüyoruz.
Üniversiteye Akbank ne kadar yatırım yaptı?
– Akbank’ın bağışı toplam 75 milyon dolar. Ayrıca üniversiteye bağışlanmış Akbank hisseleri var. 2014 yılı dahil üniversitenin aldığı temettülerin toplamı 6.8 milyon dolar. Yalnızca Sabancı Üniversitesi ile değil tüm üniversitelerle bir Akbank Düşünce Kulübümüz var. 3’üncü sınıf öğrencilerini alıyoruz. Her yıl bir konu seçiliyor ve proje belirleniyor. Öğrenciler öneriler getiriyor. Jüri değerlendirme yapıyor ve en iyiler Harvard Üniversitesi’ne yaz okuluna gönderiliyor.
Her yıl 120 milyon dolar harcıyoruz
Son 5 yılda en çok da internet dünyasında, mobil hizmetlerde değişim oldu. Siz bu alandaki yenilikler için ne kadar bütçe ayırıyorsunuz? Farklılık yakalamak için neler yapıyorsunuz?
En son Mobil Dünya Kongresi’nde Dünyanın En Akıllı Telefon uygulaması ve hizmeti ödülünü aldık. Çağımız teknoloji çağı. Biz de teknolojiye çok yatırım yaptık. Her yıl 120 milyon dolar kadar digital bankacılığa yatırım yapıyoruz. 2014 yılından bu
yana direkt kanalları kullanan müşteri sayımız yüzde 120 arttı. 2 milyon internet, 1.3 milyon da mobil
bankacılık müşterimiz var. Alternatif dağıtım kanallarına çok yatırım yapıyoruz.
Girişimciye kredİ havuzu
Siz Endeavor’da da aktifsiniz. Girişimcileri destekliyorsunuz. Akbank girişimcilik için neler yapıyor?
– Endeavor Derneği ile çalışıyoruz. Ben de orada girişimcileri takipteyim. Endeavor’un Türkiye’de seçtiği genç girişimcilere kredi havuzu açtık. Yolun başında destek sağlıyoruz. Genç nüfusu girişimciliğe
özendirme projemiz de olacak.
KAYNAK HURRİYET
Tükenen duygusal emek!
“Duygusal emek” kavramını duydunuz mu? Peki, ya bunun her geçen gün daha da yoğun yaşadığınız bir durum olduğunu söylesek? Arlie...