Yabancı bankalar Türk iştiraklerinde adeta personele terör estiriyorlar. Peki kendi ülkelerinde nasıl davranıyorlar. İşte İtalya’daki sistem..
Bir bankanın bölge müdürünün yılda en az iki kez kutladığı doğum gününde personelinden en az 5 kredi satmalarını istemesini 20 gün önce yazmıştım.
Hatta bu bankanın hizmette sınır tanımadığını belirtmiştim.
Meğerse bankaların yüzde 90’ı hizmette sınır tanımıyorlarmış. Bu yazımdan sonra 10 farklı bankanın personelinden tepki aldım. Hepsi “ Bu bizim bankamız bizim başımıza geldi bu olay”diye elektronik posta attılar.
İşin komik yanı ise son günlerin popüler bir bankasının insan kaynaklarından sorumlu genel müdür yardımcısı beni arayarak, “bu olay münferit bir olay. Genelleştirmek yanlış. Söz konusu bölge müdürümüz bunu yaparken şube çalışanlarını teşvik etmek amacıyla yapmış”dedi.
İyi de bu sizin banka değil ki dediğimde ise olayın ne kadar vahim olduğunu, sistemin artık çivisinin çıktığını oda çok iyi anladı.
Söz konusu genel müdür yardımcısı ile bu telefon görüşmesini yaptığımda İtalya’nın Torino kentindeydim.
Bulunduğum via 20 september caddesinde çok sayıda banka vardı.
Hemen bir bankaya çat kapı girip “ben geldim”diyemediğiniz için mecburen mesai dışında görüşeceğim bir bankacı arayışına girdim.
Sonunda buldum ve şu soruyu sordum:
Kaç saat çalışıyorsunuz?
İtalyan bankacının en büyük tepkisi fazla çalışmaya yönelik. Onlara göre, diğer Avrupa ülkelerindeki bankacılardan daha fazla çalışıyorlardı.
İtalya’da bankalar sabah 8.30’da mesaiye başlıyor. Öğle tatili 1 saat ve 16.30’da bitiyor.
İşte bu İtalyan bankacıların şikayet konusu.
Sorularımın arasında bölge müdürünün doğum günü hediyesi olarak kredi satışı istemesi vardı. Fakat bunu malesef ne benim tercümanın anlayıp anlatabildi ne de bankacı anladı. Çünkü onların kendi bölge müdürlerinden haberi yoktu.Yani onlarda bizdeki gibi üstün üstü, onunda üstü gibi havadan dağıtılan ünvanlar yok.
HEDEF BASKISI
Peki İtalya’da bankacıların hedefleri var mı?
Olmaz mı? İtalyan bankacı ondan da şikayetçi. Günlük hedefleri bazen İtalyan bankacıları da bunaltıyormuş. Mesela bir bankacının mutlaka günde en az 6 müşteri kabul etmesi gerekiyormuş.
Komik değil mi?
Bizde bırakın 6 müşteri bir bireysel danışman 20’nin altında müşteriye baktığında onu doğduğuna pişman ederler.
Peki sokak sokak emlakçı dolaşıp ihtiyaç ve konut kredisi pazarlama?
Malesef bunu da anlamadılar. Çünkü onların bankacılık sisteminde insanlar kredi ile konut almak istediğinde önce emlakçıya değil bankaya gidiyorlar. Yani sözün özü, bankacı kendisine konut kredisi yollaması için emlakçının kapısında yatmıyor.
Bu da malesef bize özgün bir şey.
Son olarak mobbingi sordum.
Mobbing konusuna yabancılar. Çünkü İtalya’da mobbing yapmak sadece bankacılık sektöründe değil tüm işyerlerinde suç kabul ediliyor. Bu sebeble büyük tazminat davalarından korkan işveren böyle bir psikolojik tacize başvurmuyor.
Şimdi şu soruyu soralım kendi kendimize:
Türkiye’de iştiraki bulunan bankalar, kendi ülkelerinde yapamadıklarını nasıl olur da ülkemizde cesurca yapıyorlar?
Bunun mebali önce Çalışma Bakanlığı’nda sonra da maaşlarını bile bankalardan alan BDDK’da!
İş Bankası GençBizzTech Projesi’nde Başvuru için Son Günler
Türkiye İş Bankası ve Genç Başarı Eğitim Vakfı’nın, fen liselerinde eğitim gören öğrencilerin teknoloji ve bilim odaklı projeler geliştirmelerine olanak...