Sosyal medyada Yandex, Lukoil ve Denizbank’ı protesto edelim mesajları dolaşıyor. Bu ne kadar doğru bir davranış şekli?
Türkiye ile Rusya arasındaki gerginlik iki ülke halklarına sıçradı. Politikacıların kendi aralarındaki atışmaları şimdi tam bir sosyal medya savaşına döndü.
Ruslar, sosyal medya üzerinden marketlerde satılan Türk ürünlerini almama, Türkiye’ye gitmeme gibi bir çok protesto çağrısı yaptı. Rus marketlerinde satılan Türk ürünleri son iki gündür tam bir vebalı muamelesi görüyor.
Buna karşılık Türkiye’den de Ruslara protesto geldi.
Sosyal medya üzerinden adeta çığ gibi Rus ürün ve şirketlerini protesto çağrısı yapılıyor.
Bu çağrılardan en çok adı geçen Denizbank, Yandex ve Lukoil.
Özellikle son dönemde Fenerbahçe kampanyası ile rakiplerine büyük fark atan ünlü arama motoru ve web tarayıcı Yandex en çok olumsuz etkilenen şirketler arasında.
Facebook ve Twitter, telefonlarından ve bilgisayarlarından Yandex’i kaldıranların mesajları ile doldu taştı.
Lukoil ise son iki gündür bu protestolardan olumsuz etkilenen şirketler arasında yer alıyor.
Bir başka Rus sermayeli Denizbank ise şu ana kadar ciddi bir protesto ile karşılaşmış değil.
Her üç ünlü Rus şirketi Türkiye’ye yatırım amacıyla geldi.
Türkiye’ye bir sermaye soktu. Yani Türkiye’den bono ya da hisse senedi almadı. Tam tersi parasını bu ülkenin varlıklarına yatırarak istihdam yarattı.
Bunları protesto etmek Türkiye’nin kendi ayağına kurşun sıkmasından başka bir şey değildir.
Özellikle en hassas nokta olan Denizbank konusu ise bambaşka bir olay.
Denizbank, 13 bin kişiye aileleriyle birlikte yaklaşık 50 bin kişiye ekmek sağlayan bir kuruluş. Ruslar bu bankaya sadece sermaye bağladı. Kapıcısından, çaycısına, şube müdüründen gişe personeline kadar yüzde 100’ü Türk. Denizbank özelleştirme ile Zorlu Grubu’na satıldı. 500 kişinin çalıştığı banka, birkaç kez el değiştirdi ve hep Türk yöneticiler tarafından büyütülüp geliştirildi.
Denizbank büyüdükçe Türkiye kazandı.
Denizbank’ın eski sahibi Belçikalıların artık adını bile kimse hatırlamıyor ama Denizbank bugün Türkiye’nin en önemli sermayesi.
Bu nedenle bu tür kavga ve öfkeye bu bankayı alet etmek yanlış bir şey.
Denizbank’a gelen zarar Türkiye’ye gelir.
Ruslar belki bir süre sonra hisselerini satıp gidebilirler ama Denizbank bir Türk bankası olarak her zaman var olacaktır.
Denizbank’ın protestosunu kola içmeme ile karıştırmayalım.
Bu bankaya yapılacak her protesto bizim canımızı yakacaktır.
Türkiye gibi sermaye girişine ihtiyacı olan ülkelerde bu tür ekonomik protestolar pek de mantıklı bir yöntem değildir.
Aynı hassasiyet Lukoil ve Yandex için de gösterilmeli.
Eğer protesto edeceksen Rus votkası alma, Rus havyarı yeme. Rus lokantasına gidip de borç çorbası içme. Ama kalkıp da ülkemize para yatırmış, insanlara iş ve aş veren kurumlara zarar verecek hareketlerden kaçınılmalı.
İki siyasi liderin yarın anlaşması ile her şey yeniden güllük gülistanlık olabilir. İşte o zaman ortaya ödeyeceğimiz ağır bir fatura çıkmamalı. Ayrıca bundan sonra ülkemize yatırım amaçlı gelecek yabancı şirketlerin de farklı bakmasına neden olacaktır.
Kaynak: Yeniçağ Gazetesi/
Bu şartları yerine getiren şirketlere hemen halka arz izni verilsin!
Şirketler zorda! Faizler yüksek. Bırakın finansmana erişimi; Teknolojik ilerlemeyi yakalayamamış, Gümrük vergileri olmasa faaliyet hacimleri sıfırlanacak, NAS ekonomisinde sıfır maliyetli...