Bir bankacının ayda 200, yılda 2400 iş yerini ziyaret edip burada olduğunu konum belirleme ile bildirip, kendisine verilen hedefleri tutturmasında iktisat ilmi açısından mantık aranır mı?
Nuray T. 36 yaşında 16 yıllık bankacı.
Bu işin eğitimini görmüş. Yıllarca çaba harcayıp SPK başta olmak üzere bir çok sertifika almış başarılı bir bankacı.
Bireysel pazarlamada yıllarca neredeyse gece gündüz çalışmış artık müdür olma hayali ile yaşayan bir bankacı.
Bir sabah işe geldiğinde görevinin değiştirildiği söylenir. Artık şubede oturup çalışmayacak sabah saat 9’dan akşam 19’a kadar sokaklarda dolaşacak ve elinde tablet ile kredi kartı, pos cihazı, kredi ve daha bir çok ürünü pazarlayacaktı. Ve her gün en az 10, ayda 200, yılda da 2400 iş yerini ziyaret edecekti. Her ziyaretini tablette konum olarak belirleyecek ve mutlaka satış yapacaktı. Yapmaması halinde ise iş akti feshedilecekti.
Başına da 29 yaşında yeni mezun bir kuzucuğu getirirler. Bu hanımefendinin tek görevi Nuray T. gibi yüzlerce bankacıya psikolojik baskı yapmak.
Bir bankacının ayda 200, yılda 2400 iş yerini ziyaret edip burada olduğunu konum belirleme ile bildirip, kendisine verilen hedefleri tutturmasında iktisat ilmi açısından mantık aranır mı?
Uygulanan hedef sisteminin, dünya bankacılık sisteminde ne eşi ne benzeri var.
Bankacıya bir hedef performans sistemi kurgulanıyor.
Bu kurguda 8 ayrı hedef var. Bu hedeflerinin içinde de ayrı bir puan sistemi var. Bu puan sisteminde başarılı olmak için en az 300 puan alman gerekiyor.
300 puan yapmak için 18 kalem hedefin var. Yani 8 ayrı hedefin yanında bir de 18 ayrı hedef veriliyor. Tıpkı matruşka gibi. Hedefin içinden hedef çıkıyor. 300 puan hedefini tutturdun. Ancak iş bununla da bitmiyor. Geriye dönüp hedef performans sisteminde geriye kalan 7 hedefi de ayrıca tutturman lazım. Çünkü bu 300 puan senin toplam hedef ağırlığın içinde sadece yüzde 40’ı etkiliyor. Geri kalan 60’ı tamamlamak için diğer 7 kalemdeki hedefleri tutturman lazım. Yani toplam 26 hedefi de tutturman lazım.
Tam bir insan üstü çaba gerekiyor. Hesap ise şeytanın bile aklına gelmeyecek türden. Her gün yüzlerce iş yerinin kapandığı, her ay binlerce kredi kartının kanuni takibe düştüğü ve en önemlisi işsizliğin zirvede olduğu bu ülkede bu hedefi tutturmak mümkün mü?
Elbette imkansız. Zaten bu sistemin amacı personelin başarısız olup işten atılması. 10-15 yıllık bankacıyı işe yaramaz bir paket gibi buruştur at. Bunu yaparken de bu hedef sistemini kullan. Bu sisteme göre bankacının başarılı olma olasılığı yüzde 10. Zaten onların da amacı başarısız olup gitmeleri. Çünkü hepsi eski personel ve maaşları belirli kademede. Onlar gidince yerine asgari ücretle yenisini alacaklar.
Ya bankacının itibarı?
Bankanın 300-500 personeli işten atmak için kurduğu bu kumpas, aynı zamanda ömrünü bu mesleğe veren insanların da itibarını sıfırlıyor resmen.
Çalışanların onuru mu?
Onlar zaten ayaklar altında hadi çalışanlarını düşünmüyor kendi markasının değerini, kendi itibarını da mı düşünmüyor?
Elbette düşünmüyor. Bir dönem banka müdürünün odasına insanlar ceketinin önünü ilikleyerek girerdi. Şimdi bu müdür hafta sonu pazarlama yaparken horlanıyor ve hakir görülüyor. “Ben müşterinin ayağına giderim” diyerek ve günlük 10 ziyaret hedefi vererek “biz o kadar kötü bankacılık yapıyoruz ki siz gelmeyin, normalde gelmezsiniz bizim personelimiz size yalvarsın” diyorlar.
Bir ülke düşünün 200 bin çalışanının kaderini bir avuç gözünü kâr hırsı bürümüş adama ve onun değnekçisi olan hiçbir mesleki tecrübesi olmayan 29 yaşındaki kişilere bırakıyor.
Bu sektöre ne zaman bir kural gelecek?
BDDK ve Çalışma Bakanlığı, 200 bin çalışanın sorununa ne zaman el atacak?
Türkiye birkaç yabancı banka patronunun Çin’i haline geldi.
Artık birilerinin ortaya çıkıp bu insanların kaderini değiştiren onları psikolojik bir enkaz haline getirenlere dur demeli.
Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ
Garanti BBVA’dan tüzel ve şahıs firmalarına tek tıkla mali veri paylaşım kolaylığı
Garanti BBVA’nın tüzel ve şahıs firma müşterileri GİB (Gelir İdaresi Başkanlığı) entegrasyonu ile mali verilerini dijital kanallar üzerinden tek tıkla...