Üstad bankacı VEZNEDAR, ilginç bir iddiada bulunuyor. Bankacıların kendine özgün yeni bir hastalığı. Peki nedir bu hastalık?
BANKACI SENROMU;
“Veznedar; pazartesi sendromunu duyduk da bankacı sendromunu duymamıştık” diyorsunuz eminim.
İş hayatında olan herkesin kabusu olarak bilinen basit iki kelimedir pazartesi sendromu, iki günlük söz de tatilden sonraki işe başlama gerginliği ya da stresi olarak da tanımlanabilir.
Veznedar için çok basit ve kolaydır atlatmak bu sendromu, zaten bankacılığın içindeyseniz, pazartesi sizin için sıradan bir gün değil mi?
Yaşadığınız bankacılık sendromu yaşadığınız stres, baskı ,çirkinlik içinde pazartesi gününe de ne oluyormuş? Başedilmesi hafif bir sendrom değilmidir?
Peki bankacılık sendromu nedir?
Belki psikiyatri kitaplarında tanımı geçmez.
Bu hastalıktan da hiç bahsedilmez.
Böyle bir hastalık da yoktur yada tedavisi yoktur, belki de pisikiyatristler beni okuyordur “bu ne saçma bir hastalık” diye de düşünebilir, acaba meslek hastalığı mı demek istedi de anlatamadı da diyebilirsiniz.
Hayır! Madem bu meslekle ilgili herşey uyduruluyor, tüm sektör saçma sapan icatlarla yeniden şekillendiriyor ben de hastalığını ‘yani bankacılık sendromunu’ bugün icat ettim?
Veznedar yeni icat ettiği hastalığın ne olduğunu size soruyor, tanısı ve tedavisi nasıldır ,nasıl bu hastalıkla başedilebilinir?
İyileşme süreci nasıldır?
ilaç var ise ne dozda kullanılıyor?
Hastanın yakınları hastaya bu süreçte nasıl davranmalı?
Madem çalışma bakanlığının gündemine yaza yaza kendimizi aldıramadık, hükümet yetkilileri yada bddk bizi görmezden geldi, yeni değişen sektörde ben de bir hastalık uydurayım ki belki tıp kitaplarında yer alma fırsatını buluruz diye düşündüm,
Evet başlayalım bu sendrom kimde var?
En büyük belirtisi gelecek kaygısıdır:
Kaygıdan hiç bir şey düşünemez,gülümseyemez hatta tebessüm edemez hale geldiyseniz, mutsuzluk tüm hücrelerinizde dolaşıyorsa,” ne olacak bu hedefler, nasıl tutacak bu hedefler ya tutmazsa ya işimden olursam ya para kazanamazsam ya performansım düşük gelirse ya işten atılırsam ,ya çocuğumu okulundan almak zorunda kalırsam, ya ev taksitini ödeyemezsem”diye sessiz bir şekilde kendinizi bu cümleleri kurarken buluyorsanız,
Ya da tüm insanlara müşterilere, banka üst yönetiminden tutun bir üstünüze hatta yanınıza hatta astınıza nefretle bakarken buluyorsanız ,mobbinge bile uğramak üstünüz den bile hakaret duymak bile umrunuzda değilse kaygıdan gözleriniz kararıyorsa,
Uyuma problemi çekiyorsanız, saat gece dört de hala uykuya dalmak için tavanı izlerken kendinizi buluyorsanız,
İçinizde bir öfke ile ve pişmanlıkla bu sektörden nefret etmiş hale gelmişseniz, ve artık öfkenizi ve kininizi kontrol edemiyorsanız,
Her sabah ayaklarınız bıktım artık ben de mutlu olmak istiyorum diyerek ayaklarınız geri geri giderek şubeye girip pc nizi açıyorsanız ve lanet olsun diyerek maillerinizi kontrol ediyorsanız
Yaşamıyor sadece nefes alıyorsanız, ve sadece insanlara boş boş bakıp yine kendinize acıyorsanız ve ne olacak benim halim diye düşünüyorsanız.
Geçmiş olsun
Siz de bu hastalığa yakalanmışsınızdır!
Hadi işinize bakın,
Alın raftan bir antideprasan ve gülümseyin, bu sektör değişmez bu kadar düşünmeyinJ
Sadece dua edin ,’Tanrı akıl sağlığınızı korusun’
İş Bankası GençBizzTech Projesi’nde Başvuru için Son Günler
Türkiye İş Bankası ve Genç Başarı Eğitim Vakfı’nın, fen liselerinde eğitim gören öğrencilerin teknoloji ve bilim odaklı projeler geliştirmelerine olanak...