BANKACILIKTA SOYTARI KÜLTÜRÜ

DUAYEN bankacı VEZNEDAR bu hafta sektöre yönelik ağır bir eleştiride bulundu. Saçma sapan hedefler ve ortaya çıkan saçma sapan bir soytarı kültürü. Tarihi bir yazı:
Çocukları gözlemlemeyi çok severim. Neden mi ? çünkü çok keyiflidir, her bir hareketi düşünmeye değer, izlenmeye değer…
Çevrenizdeki çocukları inceleyin.sokakta oynayanları ya da evinize davet ettiğiniz  çocuğunuzun arkadaşlarını, onların üsluplarını, çatalı tutuşunu, diksiyonunu ,ekmeği bölüşünü ,tavırlarını yada mimiklerini izleyin bakalım.
Peki ne gördünüz?
Ben ailesini annesini  ya da babasını yada rol model olarak aldığı yada almasa da o görüntüye bakarak büyümesi sebebiyle kendisine yapışan tavırları görüyorum.
yani bir çocuğa baktığınızda sadece o çocuğu değil yetiştiği aileyi de görürsünüz.çocuk ailenin aynasıdır.
İşte tam da buradaki kısa ama o genel i kapsayan ve anlatmaya da dilin yetmediği  o kelime’KÜLTÜR’ gelir aklıma ..
Ah veznedar yine alakasız giriş yaptın diyorsunuz .tabi ki bankacılığa bağlıyorum.
Aynı bir çocuğun aldığı kültürle bir banka çalışanının üzerine yapışan kurum kültürü ne  kadar da benzer birbirine.. Personel de farklı marka bankaların personelleri olarak farklılaşmaz mı?
Tıpkı çocuklar gibi…
Çocuğun duruşu ve tavrı aileyi ne de güzel ele verir. Tıpkı bir banka çalışanın nasıl bir ortamda nefes aldığını gösterir gibi nasıl da görürsün kimlerin yönettiğini..
Neden mi?
Banka üst  yönetimi ne yaparsa sizin doğrularınız o olur, onlar personel olarak size yalan söylemeye başlarsa siz en baş yalancı olursunuz. onlar hırsızlık tan bişiy olmaz derlerse siz en azılı hırsız olursunuz. onlar sözünde durmazsa yalanı gözünüzün içine baka baka söylerse onlar da rahatça müşterisine yalan söyler.
 Ya da her gece bir icat yapıp ,her sabah o icat için data indirip kenara çekilip satın diye çılgın datalara boğarsa siz de onlar gibi ne yapacağını bilemeyen işbilmez zavallılara dönüşürsünüz. 7 ya da 10 ya da 15 kampanyayı bir arada yürütmeye çalışırsa sizde nereye çekilse giden bir aptala dönüşürsünüz.
Akşamdan sabaha strateji değiştiren ,saçma sapan doğum günü saçmalığı ile mevduat toplamaya çalışan ,elleri yada parmağı ile politikasını sahaya anlatmaya çalışan ve sonrada bu görüntüleri sürekli yayınlayan ya da yayınlatan , yada kendi yazdıkları çok pardon uydurdukları marşları söyleyen ve zorla söyleten ,motivasyonu böyle sağlayacağının düşünenlerce yaşları gereği  yöneten genç delikanlılar bu mesleği  bu şekilde yaparlarsa bu bankacılığın kültürü de havası da bu hale bürünür.
Kurum kültürü olur sana yeni adıyla ‘soytarı kültürü’
Hadi işinize bakın..
Hangi parmaktı ? sağ  el mi yok sa bizim hareketimiz sek sek mi olsun diye kafa patlatacağınıza itibarınızı son bir hamle de kurtaramaya çalışın?
Başlamak bitirmenin yarısıdır.
Gözüm üstünüzde…..
Veznedar