İş Bankası Genel Müdürü adnan Bali, masasında kredi trafiğinin oldukça arttığını belirterek, piyasanın hareketlendiğini söyledi.
Bali “Kredi talebinde açık ifade etmek gerekirse yıl sonundan şubatın başına kadar bir değişiklik yoktu. Talepte canlanma yoktu. Ben bunu masamdaki dosya sirkülasyonundan, trafiğinden anlarım. Onlar sol köşeye konur onaylandıktan sonra sağ köşeye gider. O trafiğin akışkanlığından belli olur. Bir süreden beri dosyalarla meşgulüm, masadaki trafik arttı. Bunun birşeyi gösterdiğini düşünüyorum tecrübe olarak. Gerçekten alınan tedbirler de canlandırıcı. Hem hane halkına yönelik iç talebin canlanması hem de iş dünyasına yönelik işletme sermayesi ihtiyacının karşılaması. Bunlar bir miktar hareketlendirdi gibi görünüyor” dedi.
Bali, kamunun son dönemde almış olduğu tedbirlerin çıktılarının yeterince hissedilmediğini, aslında çok ciddi canlandırıcı tedbirler alındığını belirterek daha belirgin bir döneme girildiğinde alınan tedbirlerin çıktılarının fazlaca hissedileceğini söyledi.
‘Yeni hikaye önemli’
Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde gazetecilerin sorularını yanıtlayan İş Bankası Genel Müdürü Bali, “Bütün zorlu siyasi süreçlere rağmen özellikle ekonominin canlandırılması imkanlarının muhafaza edilmesi bakımından mali politikalarda bir popülizme gidilmemiş olmasını kıymetli buluyorum” dedi.
Referandum sonrasına ilişkin beklentisi sorulan Adnan Bali, yeni gündemin ne olacağının önemli olduğun vurgulayarak şu yanıtı verdi:
“Önemli olan, bundan sonra daha olumluya gitmesi anlamında trendin nasıl olacağı… Referandum sonrası Türkiye’nin gündeminin burada çok etkili olacağını düşünüyorum. Referandumdan sonra işimize gücümüze dönüp hepimiz kendi rollerimizin gereğini yapmaya mı devam edeceğiz? Yoksa bir başka tarihe ya da gündeme odaklanıp bekleyiş haline mi gireceğiz? Ekonomiyi yoran süreçlerden bir tanesinin bu bekleyiş süreci, belirsizlik hali olduğunu düşünüyorum.”
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Türkiye’nin tekrar yeni hikayesine dönmesi ve buna ağırlık vermesi gerektiğini söyledi.
‘Sistemik riskte kaybederiz…’
Türkiye’de tüm kurum ve kişilerin ülkenin içinden geçtiği süreçleri göz önünde tutarak üstüne düşen ölçüde feragat yapmaları gerektiğini ifade eden Bali, şöyle konuştu:
“Feragat yapmak lazım derken, biri bizden feragat talep ediyor da ‘biz de bunu karşılayalım’ demiyorum. Bunu, sizin içinizden gelmesi gereken, gönüllü, bu ülkenin vatandaşı, yurttaşı, kurumları olarak göstermeniz gereken tabii bir refleks olarak görüyorum.
Kurumların yüzde 98’i öz kaynaklarını bu ülkenin iyi günlerinde biriktirdi. Şimdi zorluk dönemi geldiyse, bunların biriktirildiği gibi adreslerinde aynı karşılığı bulabilecek yapıcılıkta yönetilmesi gerekiyor.
Aslında bu çok özel bir vazgeçiş ya da lütufta bulunma hali değil. Sistemik bir riske maruz kalındığında sizin son dönemdeki sınırlı kazanımları elde ettiğiniz birtakım taktiksel hareketlerinizin ne faydası var ki. Bu ülkenin enflasyonu yüzde 15-20’lere giderse, döviz kuru, dış açığı, iç dengeleri onarılmaz hale gelirse, sizin biriktirdiğiniz öz kaynağın değeri o gün itibarıyla çok ciddi erozyona uğrar. Onun için sistemin korunması, olağan dışı dönemlerde kendini en güçlü zanneden oyuncunun ihtiyaç duyacağı bir şeydir. Kamu, gerek bürokratik gerek siyasi performansı ile son dönemde bunu böyle yapabilmek için müthiş çaba gösteriyor.”
KAYNAK: KADİFE ŞAHİN
Garanti BBVA’dan tüzel ve şahıs firmalarına tek tıkla mali veri paylaşım kolaylığı
Garanti BBVA’nın tüzel ve şahıs firma müşterileri GİB (Gelir İdaresi Başkanlığı) entegrasyonu ile mali verilerini dijital kanallar üzerinden tek tıkla...