Turk Metal Sendikası’nın grevinin Bakanlar Kurulu tarafından ertelenmesi gözlerin bankacılık sektörüne çevrilmesine neden oldu. Sektördeki sendikalar ne yapacak?
Metal iş kolundaki grev kararı Bakanlar Kurulu tarafından ertelendi.
Aslında erteleme sadece anlatım şekli. Yani yasaklanıyor. Grevin 60 gün ertelenmesi demek 60 gün sonra yeniden başlayacağı anlamına gelmiyorum. Açıkça yasaklanıyor. Taraflar bundan sonra Yüksek Hakem Kurulu ile muhatap olacaklar.
Bundan sonrasına yüksek hakem heyeti kararını verecek. Tarafların taleplerine bakacak ve orta yolu bulacak.
Metal iş kolundaki bu grev güvenlik sebebiyle yasaklandı.
Bir süre önce de bankacıların grevi yine Bakanlar Kurulu tarafından yasaklanmıştı.
O zamanki gerekçe de ekonomik istikrardı.
Türkiye’de son yasak ile birlikte sendikacılık tarihi yeni bir sürece giriyor.
Bu saatten sonra Türkiye’de sendikal faaliyetler aslında fiilen bitmiş oluyor.
Yani üyeler sendikalara boşuna üye oluyor, boşuna aidat ödüyor.
Çünkü işçi kesiminin en büyük silahı grevdi. Bu silah elden gidince sendikaların işveren karşısında hiçbir ağırlığı dahası caydırıcılığı kalmıyor.
İşveren rahat nasıl olsa hükümet greve izin vermeyecek ve yasaklayacak.
Neden sendika ile masaya oturup pazarlık yapsın ki!
Bundan sonra işveren haklı olarak sendika ile aynı masaya bile oturmaz.
Metal iş kolundaki grev bu nedenle çok önemliydi.
Aslında işçi haklarının bu duruma gelmesinde sendikaların da günahı var.
Geçtiğimiz yıl bizzat her aşamasını izlediğim bir Banksis grev kararı vardı.
Türkiye’de bankacılar Anayasa Mahkemesi’nin bankacılık sektörüne grev hakkını iade etmesiyle özel bir banka ile yetkili sendika Banksis masaya oturdu.
Banka, sendika ile pazarlık bile yapma gereği duymadı. Sendika paradan puldan çok bazı sosyal haklar için direndi. Bunların başında hedef baskısı olarak dayatılan uygulamaların kaldırılması ve yine kafalarına göre ortaya koydukları performans sistemi ile işten atılmanın önüne geçmekti.
Banka bu maddeleri görüşmek istemedi ve sendika bir sabah bu bankanın şubelerine grev kararını astı.
Ondan sonra kıyamet koptu.
Banka dünya hukuk tarihinde görülmemiş bir şekilde grev kararı ile ilgili haberlere yayın yasağı getirdi.
İnanılmaz ama gerçekti. Mahkeme grev ile ilgili haber yapılmasını yasakladı. Öyle ki, gazeteler bu karardan dolayı grevin yasaklanmasını bile haber yapamadı.
Burada eleştirmek istediğim bankacılık iş kolunda örgütlü bir başka sendika. O da Basisen.
Bu sendika maalesef Banksis sendikasına aynı iş kolunda olmalarına rağmen destek vermedi. Tıpkı bana dokunmayan yılan bin yaşasın dercesine.
İşte metal iş kolunda da bugün aynısı yaşanıyor.
On binlerce işçinin anayasal hakkı olan grev yasaklanıyor ve diğer sendikalardan hiç ses çıkmıyor.
Bu da şunu gösteriyor ki, Türkiye’de sendikal bilinç halen gelişmemiş. Önce sendikalar birbirlerine destek çıkmak zorunda.
Metal iş kolu çalışanları çaresiz ve ortada kaldı. Sendikanın yapabileceği bir şey kalmadı. Diğer iş kolu sendikaları nerede?
Neden bir açıklama yaparak çalışanların anayasal haklarının gasp edildiğini açıklamıyor tepki göstermiyorlar.
Metal iş kolu çalışanları Türkiye için nasıl bir güvenlik sorunu yaratıyorlar bunu sorma gereği bile duymuyorlar.
Son grev ertelenmesi ile birlikte Türkiye’de sendikacılık artık bitme sürecine girmiştir.
Bundan sonra işveren işçilere şu teklifi götürecektir: Zaten sendika bir şey yapamıyor neden boşuna aidat ödeyeceksin ki!
Buradan lüks otomobillerinin alttan ısıtmalı deri koltuklarında sefa süren bazı sendika ağalarına da sesleniyorum:
Sıra size geliyor
Kaynak Yeniçağ: Sendikacılık oyunu – Remzi ÖZDEMİR
İş Bankası’nda üst düzey atama
Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu toplantısında, Başkent Kurumsal Şube Müdürü Mehmet Türk’ün, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na gerekli bildirimlerin yapılması...