Son günlerde çok sayıda kadın bankacı hamile veya doğum yaptığı için işinden oldu. Hanife Serter, bankacılık sektöründe HAMİLELİK KABUSU’nu yazdı.
Son yıllarda bir çok kurum, çalışanlarının bir kısmının ” kadın” ve ” anne” olduğunu yeni keşfetti.
Özellikle bankacılık sektörü, bir hizmet sektörü olmasından dolayı gerek şubelerde gerekse plazalarda güler yüzlü, iyi görünümlü , iyi eğitimli genç kadınları istihdam etme stratejisi ile bir dönem işe alımlarda kadınlara ağırlık verdi. Üst yönetimler bu tercihin 5-10 yıl içinde geleceği durumu pek öngörememiş olmalı ki, piyasaların canlanması, yeni yeni şubelerin açılması sebebiyle aynı dönem işe alınan o genç kadınlar zaman içinde bir bir evlenip bir süre sonra da çocuk doğurmak istediğinde büyük bir kaos yaşanmaya başladı.
Aynı şubede aynı dönemde hamile kalan genç kadınlar bu durumu Müdür’lerine haber verirken büyük sıkıntı yaşadı.
Daha da zor olan sahne, şube müdürleri bu durumu üst yönetimlere haber verirken yaşandı.
Performans toplantısında Şubesinde iki personelinin hamile olduğu müjdesini (!) vermek zorunda kalan erkek bir müdür , ” Neden izin verdiniz ?” sorusu karşısında ne diyeceğini bilemedi.
HAMİLE STRESİ BAŞLIYOR
Hamile olduğu dönemde çeşitli nedenlerle rapor almak zorunda kalan kadınlar gerilmeye, geçici görevlendirmelere yetişemeyen İK yöneticileri sinirlenmeye, şubesine geçici personel verilmeyen müdürler strese girmeye başladı . Hizmetler aksadığında , hedefler tutmadığında, eksik personel nedeniyle yetişmeyen işler yüzünden mesailer uzadığında şubedeki ve bölgedeki herkesin mutsuzluğu bir kat daha arttı.
Doğum sonrası ücretli, ücretsiz izinler, süt izinleri, birikmiş yıllık izinler bazen sonuna kadar kullanılırken bazen de yarım kaldı, çiçeği burnunda anneler apar topar iş başı yaptı.
ANNE MUTSUZ MÜDÜR MUTSUZ
Bu süreçte de ne yeni anneler mutluydu, ne de artık o personelinden tam verim alamadığına inanan , hedef odaklı, başarı odaklı, hırslı müdürler ..
Bu deneyimlerin de etkisi ile bir süre sonra genç kadınlar hamile kalmaya bile korkar oldu. Müdür’lerin ise yeni evlilerden bu tür bir müjde almaktan ödü koptu.
HASTA ÇOCUĞU BIRAK
Çocuğu hasta olduğu için, ana okuluna, ilkokula başladığı için ya da ilk gösterisinde annesini yanında görmek istediği için Müdür’ünden izin almak zorunda kalan kadınlar garip bir suçluluk duygusu ile kıvranırken, bu duyguyu yaşamamak için hasta çocuğunu hastanede bırakıp , o çok önemli bölge toplantılarına katılan kadınlar da çocuğuna gerekli özeni gösterememenin mahcubiyetine hapsoldu. İşin kötüsü her iki durumu yaşayan kadınlar da ” performans nedeni ile işten çıkarma” söz konusu olduğunda akla ilk gelen isimler olmaktan kurtulamadı . “Çocuk da yaparım, kariyer de.” hikayesi bir çok bankacı kadının kabusu oldu böylece. İnsan psikolojisini zerre kadar umursamayan, insanlıktan ve yasalardan haberi olmayan İK’lar ve üst yönetimler ise gün oldu, hamile olan, daha çocuğunu kucağına bile almamış olan kadınlara performanstan iş akdi feshi ihbarnamesi gönderme yüzsüzlüğünde bulundu. Bu kadınların yaşadığı psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklar bugün bile devam etmekte. Bazılarının çocuklarında bile izleri görülmekte.
Son günlerde attıkları tweetlerle, yaptıkları reklamlarla sosyal medyada ” Bizimle çalışan kadınları, anneleri destekliyoruz. Onlara eşit davranıyoruz, mentörlük yapıyoruz..vs.” (!) mesajı vermeye çalışan Bankaları gördükçe aklıma bunlar geliyor.
Sadece Bankacılıkta değil bir çok sektörde , en alttan en üste değişik kademelerde, ünvanlarda çalışan bir çok kadının, annenin maddi ve manevi olarak desteklenmeye ihtiyacı var gerçekten. Çocuğunu güvenmediği bir bakıcıya bırakmak zorunda kalan, hasta olan çocuğunu komşuya emanet edip evden çıkan, okula yeni başlayan çocuğuna evin anahtarını verip eve kendin gir diyen, sabahları ayrılırken paçasına yapışan çocuğundan Nasıl kaçacağını bilemeyen , işe geç kalacağı için çocuğuna kahvaltı ettirmeden okula gönderen, akşamüzeri aniden gelen mail ile toplantıya çağrıldığı için çocuğunu kreşten kimin alacağını kara kara düşünen annenin desteklenmeye çok ihtiyacı var. Ama o desteği vermektense, işten atıvermek daha düşük bir maliyet olsa gerek. Nasıl olsa kapıda işe girmek için sıra bekleyen binlerce işsiz genç var. İşe alırken evlilik ve aile planlaması ile ilgili düşüncelerini de sordunuz mu tamam. Hatta aday erkek olursa ona da gerek yok.
Reklamları , tweetleri, söylemleri bilmem ama Uygulama bu.
Bankalar’ın özü ile sözü bir olduğu gün her şey çok güzel olacak. Ama o güne kadar daha çok analar ağlayacak. Üzgünüm.
İş Bankası GençBizzTech Projesi’nde Başvuru için Son Günler
Türkiye İş Bankası ve Genç Başarı Eğitim Vakfı’nın, fen liselerinde eğitim gören öğrencilerin teknoloji ve bilim odaklı projeler geliştirmelerine olanak...