Bankacılık sektörünün acımasız sistemi 3 yıllık bankacının bile meslek hayatını sıfırlamaya yetti. İşte gençlere söylenen kariyer yalanı:
Bankacılık bir dönem iş güvencesi olan saygın bir meslekti.
Sektörün uyguladığı akıl almaz baskılar ve uygulamalar çok sayıda tecrübeli bankacının meslek hayatının sıfırlamasına neden oldu.
Sektör sadece tecrübelileri değil aynı zamanda bu işe büyük bir hevesle başlayanları da sıfırladı.
İşte ibretlik bir sıfırlama hikayesi:
“Ben Üç yıllık bankacıyım ve bugün kısa süre içinde işten çıkarılacağımı öğrendim. Bölge yöneticisi sube ziyaretinde ‘gununu bilmiyorum ama kesin olacak’ dedi.. Beraberimde 7 kisi daha bulunduğunu da söyledi .Kendimi İnfazını bekleyen mahkum gibi hissediyorum . Bunlara ragmen, Kasa farkına sebep olup risk olusturmadan, müşteri memnuniyetsizligine sebebiyet vermeden, giris çıkış saatlerime özen gösterip,düzgün çalısmaya gayret edip, tarafıma yapılacak tebligatı bekliyorum
Artık acil sekilde is arayışına da girdim, çünkü daha 3 aylık evliyim ve Turkiyede yasayan çoğu insan gibi benim de belli miktarda borcum bulunmakta.
Her zaman bankacı olmak istemistim. Ailemde emekli bankacılar bulunuyordu. Bu banka da kurumsal ve iyi bir bankaydı bana göre. Ankara’daki işimi bırakıp da geldim bankaya kabul edilince. Fakat su an dustugum durumdan dolayı kesinlikle arkadaşlarıma bile tavsiye etmiyorum. Çok fazla baskı var ve hep daha fazlasını istiyorlar. Beni kenar bir semtte fazla işlek olmayan bir şubeye gişe yetkilisi olarak verdiler ilk. Her gun neredeyse 10.000 TL lik vadeli hesap açılışlarım oluyordu. Bir gun bolgede kampanya yapıldı 10.000 tl lik vadelı hesap açılışı diye. O gun yapamayanlar toplantiya çağrılıyordu aksama. Ben de gittim tabi. Kimse önceden açtığım hesapların farkında bile değildi. Ornegin, bir gun kobi bes gunu yapılıyor fakat o gun ben satış yapamıyorum. Toplamda o ay minimum 2,3 adet bes satışım bulunuyor. Ama önemli olan onların istediği gün yapılması. Bunu sadakat testi gibi görüyorlar adeta. Sanırım benim bu duruma gelmemi de operasyon(bölge) koçum istedi. Yoksa ikinci tayinimde öncekinden daha az işlek bir subeye verilmemi saglamazdi. Kendisinin kriterlerini neye gore sectigini bilmiyoruz ama adaletli davrandığını düşünmüyoruz. Yani her şubenin hedefi aynı olmamalı. Ben ayda 2 adet hesap açıyorsam işlek bir şubedeki günde en az 2 adet açıyordur. Beni o şubedeki arkadaşım ile kıyaslaması zaten haksızlık.
Bu arada arka ofiste çalışmakta olup satış hedefi bulunmayan, (Kendisi hic de oyle olmadigi halde ) çalışan ve musterilerle dogru ve etkin iletisim kuramadığı gerekcesiyle savunma yazisi istenen arkadaşlarımız bile var.
Bankalar, Avrupa’da yapamadıkları baskıyı,mobbingi Turkiyede banka alıp uyguluyorlar rahatlıkla. Bir de batının en ileri teknolojisini satın alıyorlar ama çalışan hakları konusundaki standartları Çin’den beter. Şu an kendime bankacılık ve finans sektörü dışında bir iş arıyorum çünkü bu işten soğuttular gerçekten. Piyasaların durumu da malum ama ben kendime güveniyorum. Dürüstçe çalışarak, hakkımla kazanacağım bir iş bulmayı diliyorum. Bu arada üyesi olduğum sendikanın da artık bir varlık göstermesini ve bizleri güçlü bir şekilde temsil ettiğini görmek istiyorum. Benim için geç belki ama geride daha çok arkadaşımız var. İki uyarı, bir savunma ile daha başlamadan bitirilen bu kariyer yalanı başkalarının da başına gelmesin. Gençler iş, meslek ve kurum seçerken çok dikkatli olsunlar. Uyarıyorum. “
Helal Olsun! QNB’den şık hareket!
Geçtiğimiz hafta bankacılık sektörünün gündemine, Türkiye'nin en büyük özel bankalarının yılbaşı şube yemeklerine özel güvenlik görevlilerinin "bütçe olmaması"gerekçesiyle çağırlmaması gelmişti....