Bankalardaki kiralık kasalar ne kadar güvenli? Peki bu kasanız ya soyulursa? Emekli banka müfettişi Gürcan Konur’dan ilginç anılar.
KİRALIK KASA MUAMMASI,
GÜVENİLİR Mİ DEĞİL Mİ?
Banka hizmetlerinden birisi de kiralık kasa uygulamasıdır, burada küçük, orta ve büyük boy olarak sınıflandırılan ama fiziken pek de büyük olmayan metal kutular kilitli halde genellikle bodrum katta bulunan kasa dairesinin yanındaki odacıkta saklanırlar, metal kutular iki anahtarla açılabilir, birisi müşteride diğeri bankadadır, ikisi bir arada olmadan kasa açılamaz.
Müşteri kendi başına münferiden veya ortağı(mesela karı-koca) ile müştereken birlikte veya ayrı ayrı(müşterinin sözleşmedeki talebine göre) gelerek kasaya bir şeyler koyabilir, alabilir, veya içindekilerle hasret gideri, tekrar geri bırakabilir.
Banka personeli sadece kasanın çift anahtarla açılışında orada bulunur, kilit açıldıktan sonra odacıkta müşteriyi yalnız bırakır. Müşteri işi bitince metal kutuyu yuvasına tekrar yerleştirip, banka görevlisine seslenir, görevli ile birlikte yine çift anahtarla kilitlenir. Kiralık kasaya giden koridorda güvenlik kamerası vardır, ama müşteri gizliliğine saygı gereği kiralık kasa odacığında kamera bulunmaz, içeriği kayıt altına alınmaz.
GÜNE GİDEN KADIN MÜŞTERİ KISIR DÖNGÜSÜ
Her şubede bu hizmet bulunmaz, aslında bu hizmet çalışanlarca pek de sevilmez, çünkü özellikle güne giden kadınlar, öğlen şubeye gelip, kiralık kasadaki altınlarını günde takmak üzere alırlar, akşam şube kapanmadan da gelip, tekrar bu ziynetlerini kiralık kasaya geri koyarlar, bunun için ayrı bir bedel ödenmez, sadece yıllık kira bedeli alınır, günde 5 sefer de kasasına bakmaya gelse ekstra bir bedel talep edemezsiniz.
Bankalardaki kiralık kasalar eskiden ağırlıklı olarak yeni evli çiftlerin düğünde gelen altınlarını evde saklamayı güvenli bulmayıp, mesela bir ev alıncaya kadar değerlendirmek üzere, kiralık kasada saklamayı daha güvenli bulmaları nedeniyle talep görürdü.
SIRDAŞ HESAP GİTTİ, KİRALIK KASA GELDİ
Şimdiki nesil bilmez, 80’li yıllarda sırdaş hesap diye bir uygulama vardı, bu hesaplarla ilgili devlet birimleri ile bile bilgi paylaşımı yapılmaz, bu bilgiler mudi ve banka arasında sır niteliğinde olurdu, ancak bu hesaplar karapara ve yasadışı işler ile vergi kaçırma açısından ağırlık taşıdığı için daha sonra yasaklanmıştı, bu durumda rüşvet veya uyuşturucu ticareti veya vergisi ödenmemiş kazançlar açısından kiralık kasalar cazip hale gelmişti. Ağırlıklı olarak altın ve az yer kapladığı ve değerini koruduğu için döviz konulurdu. Ama bazen de sadece manevi değeri yüksek olan şeyler de saklanırdı. Bazı eski resimler, aile yadigarı küçük eşyalar, yağlıboya tablolar, veya santaj malzemesi belgeler de bulunurdu.
TAPU SENEDİ FETİŞİZMİ
Bizim millet eskiden tapu senetlerini de bu kasalarda saklardı, millet olarak tapu senedine çok değer addedilirdi, eskiden üzerinde fotoğraf da olurdu, o resmi senet olmadan satış yapılamazdı, senet kaybolduğunda mahkemeden karar alınırdı, halbuki şimdi sembolik bir değeri var, o olmadan da çok rahat gayrimenkulu satabilirisiniz. Özellikle kredilerde çalışan bankacıları etkilemek için müflis tüccarlar bir tomar tapu senedi getirir, ama ipotek vermem diyerek kendisini hala varlıklı göstermeye çalışırdı, halbuki o gayrimenkullerin hepsi satılmıştır zaten…
KİRALIK KASA MİRASÇILARININ HÜSRANI
Yıllar önce Konya’da büyük bir şubenin teftişinde iken şube holünde polis ve hakim eşliğinde kalabalık bir grup belirince nedenini şefe sormuştum, vefat eden hanımı ve çocuğu da hayatta olmayan bir kiralık kasa müşterisinin akrabaları olan mirasçılarının bugün hakim eşliğindeki kiralık kasa açılış ve tespiti için hep beraber geldiklerini öğrendim. “İsterseniz siz de gelin müdür bey de orada olacak.” deyince, “zaten ufacık odada o kadar kişi nasıl sığacak, benim gitmeme gerek yok ama ne çıktığını bana da bildirin.” demiştim. Kalabalık çok heyecanlı idi, kiralık kasa içinden yüklü altın çıkacağına olan kuvvetli bir inanç vardı, faiz haramdır diye mevduata yatırmamıştır, kesin altın saklamak için kiralık kasa tutmuştur diye bir beklenti içerisinde idiler, öyle ki, sırf bunun için Almanya’dan gelen mirasçı bile vardı.
Biraz sonra bir dalgalanma oldu, kalabalık söylenerek, hatta küfrederek hızla şubeyi terk etmeye başlamıştı, en son hakimin sesi duyuldu, “İçinizden birisi şunları teslim alsın, aile fotolarını ben mi eve götürüceğim?” Sona kalan yeğeni az sayıdaki tapu senedi, bir gümüş alyans ve resimleri tutanakla teslim almak zorunda kaldı. Neye niyet, neye kısmet?
KİRALIK KASALARA ARTAN TALEBİN NEDENİ
Kiralık kasaların en önemli özelliği, içindekileri müşteri haricinde banka dahi bilmez, dolayısı ile bu durumda bankaya kiralık kasalarda emanet edilen değerlerin başına bir şey gelirse ne olacağı hep tartışma yaratmıştır.
Eskiden talep az olduğu için kiralık kasalar hem ucuzdu, hem de genellikle yarı yarıya boş kaldığı için personele ücretsiz idi. Ancak geçen yıl hükümetin bankalardaki döviz hesaplarına düşük kurdan el koyacağı söylentisi baş gösterince ve gerek döviz cinsinden mevduatta faizden kesilen vergi oranının arttırılması, gerekse de döviz faizlerinin düşük tutulması yönündeki baskı nedeniyle, bir kısım müşteri vadeliden çekerek dövizlerini kiralık kasaya koymayı tercih etmiş ve bu suretle kiralık kasa fiyatları artmış ve personele de ücretli hale gelmişti.
DEPREMDE KİRALIK KASANIN BAŞINA GELENLER
Düzce depreminde nerede ise tüm banka şubeleri yıkılmıştı, yağmacılara karşı, yıkılan binaların önünde ilk önce eli tabancalı şube personeli sonradan jandarma erleri nöbet tutmuştu. Yıkıntıların arasından nakit kasası, kıymetli evraklar ve kiralık kasalar zorunluluktan dolayı noter veya hakim olmadan çıkarılarak en yakın sağlam kalmış şubeye nakledilmişti.
Elbette bu kiralık kasaların bazı sahipleri de bu büyük depremde hayatını kaybetmişti. Sonradan kiralık kasalarının akibetinin peşine düşen mirasçıları ile banka personeli arasında uyuşmazlıklar çıktı, mirasçılar kasada daha fazla değer olduğunu bunu personelin nakil esnasında aralarında iç ettiğini iddia ettiler, kiralık kasarlın mevzuata aykırı şekilde açılıp, taşındığını savundular.
Aslında mevzuata aykırılık konusunda haklı idiler, ama depremin yıkıcılığı ve kıymetlerin o şekilde günlerce korumasız bırakılırsa güvenlik açısından daha da zafiyet yaratacağı görüldüğünden, o şartlarda hakim veya noter bulup getirmek de mümkün olamayacağı için, şube personelinden oluşan en az 3 kişilik müşterek muhafaza heyetleri ile kasalar açılıp, nakledilmişti.
Açılan davalarda, mücbir yani zorlayıcı sebep nedeniyle, personelin kasayı bu şekilde açıp nakletmesinden ötürü, fazlaya ilişkin müşteri talepleri mahkeme neticesinde alınan kararla reddedilmişti. Yani doğal afetler karşısında kiralık kasalar, müşteriyi koruma açısından zafiyet yaratmaktadır.
KİRALIK KASANIZ SOYULURSA NE YAPARSINIZ?
Ancak soygun veya şube taşınmaları hukuken mücbir sebep sayılmamıştır. Yıllar önce bir kamu bankasının, Ankara Balgat Şubesinin bodrum katındaki kiralık kasa odacığına bir haftasonu yandaki inşaattan tünel kazılarak duvar delinip girilmişti. Ya anakasa dairesine giremedikleri ya da kiralık kasalarda daha değerli şeyler(belki de aranan sadece nakit veya altın değildi, belki gizlenen bir sır da çalınmış olabilir) olduğunu bildikleri için bilerek girmedikleri, ama kiralık kasaların hepsini boşaltıp götürdükleri bir soygun yaşanmıştı. O soygun hala muammadır ve failleri ortaya çıkarılamamıştır.
O soygunda kiralık kasasından çalınan eşyalar makul müşteri beyanı ile banka tarafından ödenmişti, ancak birkaç müşterinin astronomik talepleri vardı, hatta bazısı küçük kiralık kasa tuttuğu halde oraya sığacağından daha fazla altını olduğunu bile iddia etmiş, bilirkişi raporlarından ve duruşmada olay canlandırılarak, o miktarda altının metal çekmeceye sığmayacağı kanıtlandığı için bu tür yüksek talepler reddedilmişti. Ancak yüksek ama mantıklı talepler ,doğruluğu test edilemeyeceği için mahkeme kararı ile mecburen müşterilere ödenmişti. Kiralık kasa daireleri yangına karşı acil söndürme tertibatına sahip olduğu ve korunaklı olduğu için yangından çok fazla etkilenmezler.
KİRALIK KASA DAİRELERİNİN TAŞINMASI SORUNU
Başka bir sorun kiralık kasaları olan şubeler taşınırken veya tadilatta iken yaşanmaktadır. Bazı kiralık kasaları tutan müşteriler yıllarca gelmeyebilir, zaman aşımı mevduatta olduğu gibi 10 yıldır, 10 yıl aranmayan kiralık kasalar da hakim huzurunda tespit yapılarak tutanakla hazineye devir edilir.
Diyelim şube hizmet binası değiştiği için şube taşınıyor, bu durumda aylar öncesinden tüm müşterilere yazılı davet gönderilir. Ama yurtdışında yaşayan müşterilerden birisi bundan haberi olmuyor, veya olsa da izin alıp gelemiyor. Eski kiralık şubenin artık boşaltılması zorunluluğu doğduğu için, Şube müdürü de 3 kişilik müşterek muhafaza heyeti ile son kalan kiralık kasanın kilidini kırıp, yeni şubedeki kiralık kasaya aktarıyor.
Yazın izine gelen müşteri bu işe çok kızıyor ve koyduğu altınların eksik olduğunu iddia ediyor, mahkemede sadece şube personeli ile bu nakil işinin halledilmesinin yanlış olduğu, hakim huzurunda açılması ve tespit tutanağı ile yeni şubeye aktarılmasının gerekli olduğuna ve iddia edilen noksan altınların ödenmesine karar veriliyor.
KİRALIK KASASINDAN PARA EKSİLDİĞİNİ İDDİA EDEN MÜŞTERİ
Geçen aylarda Diyarbakır’da özel bir bankada mevduatta duran ve yıllardır ev satın almak için biriktirdikleri Amerikan dolarlarını nakit olarak çekip, aynı gün, aynı şubede kiralık kasa kiralayan müşteri , birkaç ay sonra geldiğinde, kiralık kasasından önemli bir tutarın eksildiğini ve kasasının tornavida ile zorlandığını iddia ediyor.
Şube bunu kabul etmiyor, tornavida izinin önceden aynı kasayı kiralayan bir müşterinin anahtarını kaybetmesi nedeniyle, müşterinin gözü önünden kilidin kırılıp, değiştirilmesinden kaynaklı bir iz olduğunu ve müşterinin kötü niyetli olduğunu, o gün o paranın hepsini kasaya koyup koymadığını bilemeyeceklerini, olmayan paranın tahsiline çalışıldığını savunuyor.
Müşteri ise, ev almak için nakite döndüklerini, uygun ev buldukları zaman, parayı hazırlamada vakit kaybı olmaması için nakit olarak kiralık kasaya koyduklarını beyan etmiştir. Banka da müfettişlik incelemesi sonucunda müşterinin kötü niyetli olduğuna kanaat getirerek ödeme yapmayı kabul etmemiştir. İş mahkeme sürecine girmiştir. Mahkeme sonunda müşterinin kazanma şansı zayıftır, bankayı kandırma amaçlı da olabilir, ama yine de müşterinin iddiası doğru bile olsa mevcut şartlarda ispatı çok zordur.
SADECE HIRSIZLAR DEĞİL, GASPÇILAR DA SIRADA BEKLİYOR
Netice itibarı ile paranız varsa derdiniz vardır. Kiralık kasada nakit tutmak akıllıca değildir, korumasızdır, mevduatta tutmak daha emniyetlidir. Evde tutmaktan daha güvenli olduğu aşikardır. Hatırlarsınız, geçen aylarda Eskişehir’in en eski ve tanınmış tekstil sanayicilerinden birisinin fabrikasının yanında bulunan köşkündeki gizli kasada saklanan milyon dolar ve avroluk nakit servet, önceden yanlarında temizlikçi olarak çalışan Romen kadının sevgilisi ve arkadaşları tarafından silahla gasp edilmşti, Edirne’den çıkış yaptığı öğrenilen şahıslar, İnterpol vasıtası ile Rumen polisi tarafından yakalanmış, ama paraların ancak yarısına ulaşılabilinmişti. Yani evde gizli kasada para tutmak, bırakın hırsızları, gaspçıları bile başınıza bela edebilir, hatta paranızı bırakın canınızdan da olabilirsiniz.
SİGORTA NİYE ÖDEMİYOR?
Şube kasalarındaki nakit, zırhlı para nakil araçlarındaki nakit ve ATM’lerdeki nakit, belirlenmiş limitler dahilinde sigortalıdır. Herhangi bir soygun veya yangın, kaza vb. olursa banka kayıplarını sigortadan tahsil ettiği için direkt zarar görmez. Ancak kiralık kasalar bunlara dahil değildir, çünkü içinde ne olduğu bilinmemektedir. Yurtdışında bazı ülkelerde, belli limitte kiralık kasa sigortası yapılmaktadır, ama ülkemizde bu uygulama yoktur.
KİRALIK KASA KULLANMAYAN AYAKKABI KUTUSU SEVER GENEL MÜDÜR
17-25 Aralık sürecinde bir kamu bankasının genel müdürünün, güya imam hatip lisesi yaptırmak için topladığı milyonlarca lira değerindeki dövizi, bankasının bedava kullanabileceği kiralık kasaları varken evinde yatak odasında sakladığı ortaya çıkmıştı. Genel müdür böyle yaparken , personel müşteriye nasıl kiralık kasa satabilir?
Hadi kendi parası olsa, keyif onun değil mi, isterse sobaya atıp, yakar ama “hayır” amaçlı toplanmış o meblağda bir para evde tutulurken çaldırılırsa, bunun sorumluluğu bağışçılara karşı nasıl üstlenilir? Demek ki, o genel müdür evindeki ayakkabı kutularına, bankasındaki metal ve korunaklı kiralık kasalardan daha fazla güveniyormuş…
KONU İLE İLGİLİ BANKACI ÖZDEYİŞLERİ:
ZENGİNİN MÜŞTERİNİN MALI, İŞSİZ BANKACININ ÇENESİNİ, BİLEĞİNİ VE GÖZÜNÜ YORARMIŞ!
KİRALIK KASA İSTEME BENDEN, HEMEN SOĞURUM SENDEN, ZİRA DÖVİZ MEVDUAT HEDEFİM VAR!
DÖVİZİ KİRALIK KASAYA KOYMUŞLAR, NEREDE BENİM FAİZİM DEMİŞ!
DÖVİZ KİRALIK KASAYA DÜŞMEKLE, DEĞERİNDEN KAYBETMEZ!
NE DÖVİZİN YÜZÜ, NE KİRALIK KASANIN ANAHTARI, BANA ÜRETİM LAZIM!
GÜRCAN KONUR
ESKİ BANKA MÜFETTİŞİ, BÖLGE VE ŞUBE YÖNETİCİSİ
Bu şartları yerine getiren şirketlere hemen halka arz izni verilsin!
Şirketler zorda! Faizler yüksek. Bırakın finansmana erişimi; Teknolojik ilerlemeyi yakalayamamış, Gümrük vergileri olmasa faaliyet hacimleri sıfırlanacak, NAS ekonomisinde sıfır maliyetli...