2015 yılının daha ilk üç ayında mobbing yani psikolojik taciz davalarında adeta patlama var. yılbaşından bu yana yaklaşık 300 mobbing davası açıldı. Davaların yarıdan fazlası bankacılar tarafından açıldı.
Son iki yıldır Türkiye’de yaşanan ekonomik durgunluk psikolojik taciz olarak tanımlanan mobbign davalarının adeta patlamasına neden oldu.
İlk kez 11 Mart 2011 tarihinde BAŞBAKANLIK GENELGESİ ile Türk iş yaşamına giren mobbing, iş yerlerinde çalışanlara üst amir ve yöneticiler tarafından psikolojik baskı olarak yorumlanıyor. Bu genelgenin yayınlanmasının ardından 4 yıl içesinde açılan mobbing davası 10’u geçmez iken, 2015 yılının daha ilk üç ayında yaklaşık 310 dava açıldı. Bu davaların sadece yüzde 5’i kamu ve kuruluşlarına karşı olurken kalan davalar özel sektöre açıldı.
BANKACILIK İLK SIRADA
Bankacılık sektöründe mobbing davalarında büyük artış dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl beklenen performansı gösteremeyen bankalar, kar hedeflerini tutturmak amacıyla yeni yıl hedeflerini oldukça yüksek tutmuşlardı. Bu yüksek hedeflerde bankaların bölge müdürlükleri tarafından şubelere ve personele psikolojik baskının daha da şiddetlenerek uygulanmasına neden oldu.
Yılın ilk üç ayında açılan mobbing davalarının neredeyse tamamı özel sermayeli bankalara ait. Bu davalar arasında en ilginç olanı ise şube müdürlerinin de mobbinge maruz kaldıkları iddialarının yer alması.
BAŞBAKANLIĞIN O GENELGESİ
11 Mart 2011’de dönemin Başbakanı Tayip Erdoğan tarafından imzalanan işyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi konulu genelge aynen şöyle:
GENELGE/2011/2
Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör işyerlerinde gerçekleşen psikolojik taciz, çalışanların itibarını ve onurunu zedelemekte, verimliliğini azaltmakta ve sağlığını kaybetmesine neden olarak çalışma hayatını olumsuz etkilemektedir.
Kasıtlı ve sistematik olarak belirli bir süre çalışanın aşağılanması, küçümsenmesi, dışlanması, kişiliğinin ve saygınlığının zedelenmesi, kötü muameleye tabi tutulması, yıldırılması ve benzeri şekillerde ortaya çıkan psikolojik tacizin önlenmesi gerek iş sağlığı ve güvenliği gerekse çalışma barışının geliştirilmesi açısından çok önemlidir.
Bu doğrultuda, çalışanların psikolojik tacizden korunması amacıyla aşağıdaki tedbirlerin alınması uygun görülmüştür.
1. İşyerinde psikolojik tacizle mücadele öncelikle işverenin sorumluluğunda olup işverenler çalışanların tacize maruz kalmamaları için gerekli bütün önlemleri alacaktır.
2. Bütün çalışanlar psikolojik taciz olarak değerlendirilebilecek her türlü eylem ve davranışlardan uzak duracaklardır.
3. Toplu iş sözleşmelerine işyerinde psikolojik taciz vakalarının yaşanmaması için önleyici nitelikte hükümler konulmasına özen gösterilecektir.
4. Psikolojik tacizle mücadeleyi güçlendirmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi, ALO 170 üzerinden psikologlar vasıtasıyla çalışanlara yardım ve destek sağlanacaktır.
5. Çalışanların uğradığı psikolojik taciz olaylarını izlemek, değerlendirmek ve önleyici politikalar üretmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde Devlet Personel Başkanlığı, sivil toplum kuruluşları ve ilgili tarafların katılımıyla “Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu” kurulacaktır.
6. Denetim elemanları, psikolojik taciz şikâyetlerini titizlikle inceleyip en kısa sürede sonuçlandıracaktır.
7. Psikolojik taciz iddialarıyla ilgili yürütülen iş ve işlemlerde kişilerin özel yaşamlarının korunmasına azami özen gösterilecektir.
8. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve sosyal taraflar, işyerlerinde psikolojik tacize yönelik farkındalık yaratmak amacıyla eğitim ve bilgilendirme toplantıları ile seminerler düzenleyeceklerdir.
Bilgilerini ve gereğini rica ederim.
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
Fitch’den Enflasyon muhasebesinin askıya alınması açıklaması
Fitch Ratings, BDDK'nın banka dışı finans kuruluşları için enflasyon muhasebesi uygulamasını askıya alma kararının, Türk banka dışı finansal kuruluşların (BDFK)...