İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, “Bugün banka sahipliği ve yönetimi çok ciddi uyum kuralları gerektiriyor. Zannediyorum BDDK’nın da bu konudaki uygulamaları sadece bu bankamızın (Bank Asya) değil birçok bankamızın zaman zaman canını sıkabiliyor” dedi.
Özince, Atılım Üniversitesi’nde Girişimcilik Eğitim Serileri kapsamında gerçekleştirilen “Girişimcilik ve Yenilik” konulu konferansta, Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olduğunu, buna karşın, genç işsizlik oranları ve kadın istihdamı açısından bakıldığında bazı problemler görüldüğünü dile getirdi. Özince, “Bu problemler elimizdeki genç potansiyelini tam olarak kullanamadığımızı gösteriyor” diye konuştu.
İçinde bulunduğu coğrafyanın girişimcilik açısından Türkiye’ye imkanlar sunduğunu kaydeden Özince, ancak bunların da yavaş yavaş azaldığını belirtti.
Yeni neslin eskilere oranla avantajları bulunduğuna dikkati çeken Özince, buna rağmen yeterli iş alanı açılması konusunda sorunlar yaşandığını söyledi.
Girişimciliğin ortaya çıkması için istikrar ve güven ortamının önemine işaret eden Özince, “Ondan sonra da iyi olan kazanacak” değerlendirmesinde bulundu.
“Banka sahipliği ciddi uyum kuralları gerektiriyor”
Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtlayan Özince, bir katılımcının Bank Asya yönetiminin TMSF’ye devrinin bankacılık sektörüne etkisine ilişkin sorusu üzerine, Türkiye’de ulusal politikaların bulunmasının zorunlu olduğunu ifade etti.
Bankacılık sektörünün de ulusal politikalara sahip olmasının önemine dikkati çeken Özince, şöyle konuştu:
“İster banka ister özel finans kurumu olsun yerli sermayeli kuruluşların yeterince olması lazım. Bu kapsamda Asya Finans yerli sermayeli bir katılım bankasıydı. Katılım bankacılığı uluslararası boyutta, özellikle kişinin bireysel ihtiyaçlarına cevap vermede çok gelişmiş değil. Neden? Bunun çıktığı toplumlarda finansal ihtiyaçlar daha yeni yeni gelişmekte. Biz regülasyon konusunda uluslararası normlara aitiz. Uluslararası normlar da çok zorlayıcı. Dolayısıyla bugün banka sahipliği ve yönetimi çok ciddi uyum kuralları gerektiriyor. Zannediyorum BDDK’nın da bu konudaki uygulamaları sadece bu bankamızın değil birçok bankamızın zaman zaman canını sıkabiliyor. Örneğin bir ara BDDK, en büyük bankalara dedi ki ‘Eğer şu, şu, şu şeyleri tamamlamazsanız şube açmanıza izin vermeyebiliriz.’ Keza burada da bankaların nitelikli hissedar dediğimiz hissedarlarının kimlikleri, bunlar arasındaki hisse devirleri önem kazanıyor. Ancak bu bankanın özeli konusunda bir bilgim yok. Peki Türkiye’deki bütün bankalara bu sorular sorulsa herkes cevap verebilir mi? Verebilir. Hiç tereddüdünüz olmasın.”
Bu tür gelişmelerin sistemik bir risk yaratmayacağını dile getiren Özince, böyle olaylarda çok açık bilgilenme ihtiyacı doğduğunu ve daha şeffaf toplum olmanın bu konudaki kaygıları ortadan kaldıracağını ifade etti.
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi projesine ilişkin soruyu yanıtlarken Özince, bu projeyle Türkiye’nin daha liberal olmasının amaçlandığını belirtti.
Özince, şunları kaydetti:
“Bütün Türkiye’yi içerecek liberal finans kurallarını taahhüt ettirmeye çalıştık. Amaç oydu. ‘Türkiye’de biraz sermaye piyasası gelişse daha mı iyi olur?’ diye düşündük. İstanbul Finans Merkezi maalesef Bankalar Birliğinin dahi gündeminden çıkmış vaziyette. Finans merkezi olmak için olmazsa olmaz, istikrar olması lazım.”
Akbank’dan yılbaşı alışverişine 37 bin lira chip para
Akbank, sektörde fark yaratan yeniliklere ve ürünlere imza atan Axess ve Wings ile müşterilerine yılbaşı alışverişlerini yaparken kazandırmaya devam ediyor....