Daha öncesinde “Altın Güvenli Liman Mı?” diye bir yazı yazmıştım. Genel piyasa katılımcıları açısından biraz şaşırtıcı bir konu oldu. Çünkü toplumsal olarak hafızalarımızda altının güvenli liman olduğu fikri kazılmış. Sadece bizde değil, küreselde de böyle.
Hatta şaşırtıcı bir şey daha söyleyebilirim. Literatür taraması yaptım.
Akademik olarak, görgül anlamda bu hipotez 2010 yılına kadar test edilmemiş bile!!! Yani teorik olarak altının güvenli liman olduğu varsayılmış, buna dair ciddi bir kanıt sunulmamış. İlk kez ciddi olarak 2010 yılında Dirk G. Baur ve Brian M. Lucey “Is Gold a Hedge or Safe Haven? An Analysis of Stocks, Bonds and Gold” isimli makalesinde bu görüşü test ediyorlar.
Yani ne kadar kafalarda yer edinmiş olsa da aslında konuya ilişkin çalışmalar son 15 yıldır devam ediyor. Fakat yine sanılanın aksine net bir konsensus yok!!
Altını güvenli liman bulan da var, böyle bir etki göstermedi diyen de.
Bu konuyu ben de araştırdım.
Bugünkü yazımda bu konuda yakın zamanda yayınlanan bir akademik araştırmamı sizlerle paylaşarak konuyu noktalıyorum.
Detaylıca okuman isteyenler için makalemin künyesini paylaşarak yazıya geçiyorum:
Link: https://doi.org/10.1016/j.resourpol.2025.105489
Başlık: Gold and Bitcoin as hedgers and safe havens: Perspective from nonlinear dynamics
Dergi ve Sayı: Resources Policy, Volume 102, 105489
Öncelikle hedge ve güvenli liman nedir?
Kavramları iyi oturtmak lazım. İnanın ne piyasada ne de akademide hala hedge nedir, güvenli liman nedir bilmeyen insanlar var. Sorsan koca koca ünvanlı insanlar. Bu sebeple finans piyasasındaki oyuncular için kavram karmaşasını burada açıklayalım. Hem bu iki gruptaki arkadaşlar da buradan okuyarak öğrenir. Amacımız bilgiyi yaymak sonuçta.
Çoğumuz finans piyasalarında yatırım yapıyoruz, çeşitli varlıkları alıyor veya satıyoruz. Burada karşılaştığımız riskler var. Bu risklere karşı korunmak isteyenler için çeşitli stratejiler var tabi (getiriden feragat etmek şartıyla!!!)
Hedge: Bir varlık, başka bir varlık veya portföyle ortalama olarak ilişkisiz ya da negatif ilişkili ise ve normal piyasa koşullarında tutarlı çeşitlendirme avantajları sağlıyorsa, hedge (koruma aracı) olarak sınıflandırılır.
Güvenli liman: Bir varlık, özellikle aşırı piyasa stresi veya dalgalanmalar sırasında başka bir varlık veya portföyle ilişkisiz ya da negatif korelasyon gösteriyorsa güvenli liman olarak kabul edilir.
Şimdi tanımlamaları biraz açalım. Yatırımcı bir varlıkta pozisyonu olsun. Ben bu pozisyonda maruz kaldığım riski azaltmak istiyorsam, bu varlıkla getirileri ilişkisiz veya negatif ilişkili başka bir varlıkta pozisyon açarak riskimi azaltırım. Böylece, benim varlık kazandırırken diğer varlık düşer veya sabit kalır, ama tersi durumda varlığım kaybettirirken de sabit kaldığı veya tersi yönde hareket ettiği için toplamda kaybımı azaltır. Piyasa iyiyken daha az kazandırır, ama kaybettirirken de diğer varlık ters yönlü hareket ettiği için bir miktar pozitif getiri sağlayacağı için daha az kaybettirir. Buradaki amaç riski düşürmek.
Buradaki kritik nokta “normal piyasa koşullarında” ve “ortalamada” ifadeler. Yani normal zamanlarda, herhangi bir absürt olay, bir kriz, bir olağanüstü dalgalanma olmadığı koşullardadır. Hedge, piyasa olağan giderken kayıpları azaltmak, riski yönetmek için kullanılır.
Güvenli liman ise bir varlığın bu karakteristikleri olağanüstü zamanlarda göstermesidir. Örneğin 7 Ekim 2023 Hamas saldırısı olağanüstü bir olaydı. Kimse beklemiyordu ve piyasalar o gün ağır çakıldı. Örneğin COVID-19 pandemisinin ilk zamanları. 2008 Krizi vb. olağanüstü olayların yaşandığı ve piyasada aşırı dalgalanmaların görüldüğü zamanlar. Bu şartlar altında koruma sağlaması gerekir güvenli limanın.
Hedge ortalamada yani uzun zamanda koruma sağlarken güvenli liman sadece olağanüstü koşullarda bu özelliği gösterir. Bu olağanüstülük kalktığında ise etkisi kalkar. Yani hedge pozisyon uzun süre tutulabilirken (işlem maliyetlerine dikkat ederek) güvenli liman pozisyonu iş bitince kapatılır. Çünkü artık tutmanın bir anlamı kalmaz, avantajı elde edilmiştir.
Dijital altın Bitcoin
Hadi altını duyduk da Bitcoin ne alaka diyeceksiniz. Hemen açıklıyorum. Yakın zamanda ABD Merkez Bankası FED Başkanından da duydunuz. FED Başkanı Powell yakın zamanda bir röportajda Bitcoin’i dijital altın olarak tanımladı ve Bitcoin’in ABD Dolarına değil altına rakip olduğunu duyurdu.
Fakat akademik literatürde biz zaten bir süredir bu terimi kullanıyoruz.
Peki ne demek dijital altın?
Bitcoin’in altının karakteristik özelliklerini taşıdığını belirtiyor. Gerçekten de ilk bakışta öyle.
Altın gibi Bitcoin’in de arzı sınırlı hatta daha da sınırlı. Dünyada maksimum 21 milyon adet Bitcoin kazılabilir. Bu özelliğiyle altına benziyor. Hatta ileride uzay madenciliği başarılabilirse altın arzı artırılabilir ama Bitcoin hala 21 milyonda kalacaktır.
Kısıtlı arz sebebiyle Bitcoin’in aynı altın gibi enflasyona karşı koruma sağladığı ve değer saklama aracı olduğu düşünülüyor. Bir diğer benzer özelliği, Bitcoin de altın gibi kolayca taşınabilir. Özellikle kriz ortamlarında, savaş salgın vs. durumlarında Bitcoin soğuk cüzdanda saklanarak dünyanın her yerine çok kolayca servet taşımasına olanak sağlar. Hatta bu işi altından daha iyi yapıyor çünkü altını yine bir miktar fiziki olarak elinize alıp bir yerden bir yere taşımanız lazım. Bitcoin’de serveti taşırken fiziki ağırlık yaratan bir olay yok.
İşte bu sebeplerden dolayı Bitcoin dijital altın olarak adlandırılıyor. Aynısının dijitali gibi.
Şimdi durum böyle olunca, Bitcoin’in de altın gibi güvenli liman olup olmadığı da araştırılıyor. Ben de bu araştırmayı yapıp hatta ikisini karşılaştırdım.
Dediğim gibi gelen uzlaşılmış bir kanı ne Bitcoin ne de Altın ne de ikisinin karşılaştırılması için yok.
Gerek altın gerekse de dijital altın için güvenli liman diyen de var alakası yok diyen de.
Peki Altın ve Bitcoin Hedge ve Güvenli Limanlar Mı?
Sadede gelirsek aşağıya çalışmamdan iki tane görsel bırakıyorum.
Bu görseller altın ve Bitcoin’in finans piyasalarında hedge ve güvenli liman özelliklerini testinin sonuçları. 2015’den günümüze değin karşılaştırmalı olarak altın (sağda) ve Bitcoin’in (solda) çeşitli finansal araçlarda risk azaltma etkisi. İlk görsel (q=2) yazan hedge, (q=4) yazan güvenli liman analizi. X eksenini ise yatırım yapılan zaman (gün) uzunluğu olarak düşünebiliriz.
Altı adet finans piyasası test edildi: Gelişmiş Ülke Borsaları (msci_world), Gelişmekte Olan Ülke Borsaları (msci_em), Tahvil Piyasaları (bond), Emtia Piyasaları (commodity), Petrol (energy), Kripto Paralar (crypto)
Hedge Effectiveness ise Hedge verimliliği demek. 1 olması mükemmel hedge ettiğini, 0 ise hiç hedge etmediğini, negatif olması ise daha beter riski arttırdığını gösteriyor.
Gördüğümüz şey şu: ne altın ne de Bitcoin küresel finans piyasaları için hedge ve güvenli liman etkisi göstermiyor. Sadece altının tahviller için risk azaltıcı anlamlı bir etkisi var. Harici piyasalarda altın ve Bitcoin risk yönetiminde sınıfta kalıyor.
Ekonofizik bakışıyla doğrusal olmayan modellerle test edildi fakat klasik doğrusal modeller de benzer sonuçları çıkartıyor.
Sonuç? Altın ve Bitcoin, hedge ve güvenli liman olma konusunda sınıfta kalıyor. Peki neden?
- Piyasa dinamikleri, küresel dinamikler değişiyor. Geçmişte hedge ve güvenli liman olan varlıklar günümüzde de bu özelliği taşıyacağı anlamına gelmez, ki altın konusunda aksi görüşler en başından beri var.
- Küreselleşme ciddi oranda ekonomik ve finansal entegrasyonu artırdı. Ülke borsacılarımızın da fark ettiği üzere küresel piyasalarda rüzgar esse bizde tsunami etkisi oluyor. Sebebi küreselleşme. Finans piyasaları da benzer şekilde. Bir piyasada yaşanan riskler, dalgalanmalar, negatif durumlar hızlıca diğer finansal varlıklara da yansıyor. Dolayısıyla günümüzde tam bir hedge veya özellikle güvenli liman bulmak çok zor. Aynı risk, piyasaların entegrasyonu sebebiyle diğerlerine de hızlıca yayılıyor.
- Biraz da göz ardı edilen bir sebep var: Emtiaların finansallaşması. 2010’dandır ABD’de ciddi anlamda konuşulmaya başlanan bir konu oldu. Bu konuyu uzun süredir çalışıyorum konuya ilişkin birkaç makalem var ve ayrıca yazacağım. Fakat kısaca değinirsek finans piyasası aktörleri altın ve benzeri emtiaların hisselerle düşük korelasyonu sebebiyle 2000’lerin başından bu yana bu varlıklarda pozisyon alıyor. Piyasayı iyice “finansallaştırdılar”. Dolayısıyla bunların yarattığı aşırı yüksek işlem hacimleri ve pozisyon büyüklükleri, yarın bir sorun yaşandığında satış yönlü pozisyon almaları sebebiyle piyasayı allak bullak ediyor. Bu da altın gibi emtiaların hisse piyasaları ile korelasyonunu artırıyor.
Evet bugünkü yazı buraya kadar.
Uzun ve kapsamlı bir yazı oldu. Finans piyasaları üzerine eğitici olması adına uzun yazdım. Umarım faydalı olmuştur.
Yanlış anlaşılma olmaması adına şunu belirtiyim. Burada altına veya Bitcoin’e yatırım yapmayın gibi bir sonuç çıkmamalı. Bu varlıklar portföye ekleyip çeşitlendirme sağlayabilir veya bireysel olarak iyi yatırım araçları olabilir. Buradaki kritik nokta, hedge veya güvenli liman olarak fayda sağlamamalarıdır.
Son olarak da konuya ilgi duyan araştırmacı arkadaşlar için ABD tahvillerini araştırmalarını önerebilirim. Ben de ileriki çalışmalarında bu konuya bakacağım. ABD tahvillerinin bir süredir önemli bir güvenli liman etkisi gösterdiğini gözlemliyorum. Tabi ki uygulamalı olarak göstermek de gerekmekte.
Bilim ışığında çalışmalarımı paylaşmaya devam edeceğim. Bilgi paylaşıldıkça kıymetlidir. Akademisyenlerin en önemli görevlerinin başında bilgiyi topluma yaymak gelir. Esas olan bilimin gelişmesi ve toplumsal olarak faydalı şekilde kullanılmasıdır. Aksi takdirde 3-5 puan kasmak için bencilleşme ve yozlaşma başlar.
Sevgiyle kalın.