Özet…
Bankacılık sektörü için 2019 yılı gerçekten zor geçti.
Dahası banka çalışanları için zor bir yıldı diyebiliriz. Birçok bankacı son üç yılda olduğu gibi geçen yılda işsiz kaldı.
2019 yılında işsiz kalan bankacı sayısının 2 binin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. En sağlıklı rakamı Türkiye Bankalar Birliği bir süre sonra açıklar. Ancak biz bankaların açıkladığı yıl sonu bilançolarına baktığımızda bir ikisinin dışında neredeyse hepsinin personel çıkarttığını görüyoruz.
Bazı bankalar bin kişi gibi rekor seviyede personel çıkartırken, bazılarının da küçük oyunlarla bu rakamı manipüle ettiğini görüyoruz.
Şube kapatıp personel çıkartan bankalar, direkt satış adını verdikleri birime öğrencileri işi alıyorlar. Öğrencileri işe almaları elbette güzel ama bu uygulama mevsimlik işçi gibi. Asgari ücret ve primle işe alıyor ve bir iki ay çalıştırıp işten çıkartıyor. Direkt satışta en uzun çalışma ömrü her halde 1 yıldır. Çünkü koşullar çok ağır. Öyle bir şubeye bağlı değilsin.
Elinde küçük bir tablet sokakları dolaşıyorsun ve kredi kartı, sigorta ve benzeri ürünleri pazarlıyorsun. Sana verilen hedefleri tutturamadığın zaman 3 ayda kovuluyorsun. Genelde verilen hedeflerin fazlalığı nedeniyle gençler 3 ayda kovuluyor.
Banka bu konuda çok rahat, çünkü dışarıda kovulanın yerine alabileceği milyonlarca genç var.
İşte bu gençler bankaların kovduğu personel sayısını gizlemede kullanılıyor. 10-15 yıllık bankacıyı kov, yerine tencere tava satıcısı gibi pazarlamacı al. Üç ay sonra onu da kov yerine bir başkasını al.
İşte bu nedenle kaç bankacının işinden olduğu net olarak bilinmiyor.
Bilinen bir şey var ki, geçen yıl birçok banka personel çıkarttı.
Ceo Pirimleri
Bankalarda yaşanan en büyük çelişki ise bir yandan kriz bahanesiyle personel çıkartırken, diğer yandan CEO ve üst yönetim ödemelerindeki artış. Son açıklanan banka bilançolarında üst yönetim ödemelerinde ciddi bir artış var.
Üstelik bu bankaların büyük bir bölümü halka açık ve bunun denetimi yapılmıyor.
Bakıyoruz bankaya son bir yılda bin kişiyi işten çıkartmış, karı yüzde 20’nin üzerinde düşmüş ama üst yönetim kendilerine ödenen ücretleri ve primleri yüzde 34 arttırmış.
Bu iş ahlakına sığar mı?
BDDK’nın çok acil banka üst yönetim harcama ve primlerine sınırlama getirmeli. Amerika bu işi çoktan halletti.
Bir bankanın üst yönetiminin alacağı prim sınırlıdır. Bizde ise adamlar oturup kendi kafasına göre hesap kitap yapıyor.
CEO’ya 10 milyon, filan genel müdür yardımcısına 2 milyon verdik gitti.
Bu arada unutmadan en çok işten çıkartma yapan insan kaynaklarından sorumlu genel müdür yardımcıları da en çok prim alan üst yöneticiler arasında.
Kişisel veri olduğu için buradan açıklayamıyorum ama en çok personel çıkartan bankaların insan kaynaklarından sorumlu genel müdür yardımcılarının bu sene ne kadar prim aldığını BDDK inceleyebilir.
Bunu halka açık bankaların genel kurulunda da küçük ortaklar yapabilir. 1 lot bile hisse senediniz varsa gidin genel kurula ve üst yöneticilere ne kadar ödenmiş sorun. Çünkü siz bu bankanın en küçük de olsa ortağısınız.
Küçük ortağın hesap sormadığı, BDDK’nın sınırlama getirmediği bankacılık sektöründe CEO ve üst yönetim elbette kafasına göre prim alır.
Kaynak Yeniçağ: Bankaların üst yönetim ödemeleri – Remzi ÖZDEMİR
İş Bankası’nda üst düzey atama
Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu toplantısında, Başkent Kurumsal Şube Müdürü Mehmet Türk’ün, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na gerekli bildirimlerin yapılması...