Ülkemizde finans piyasaları ilgi uyandırıyor. Fakat piyasaların nasıl işlediğini bilen sayısı çok az.
Genellikle kolay yoldan zengin olma yolu olarak görülüyor. Tekrar buradan duyuruyorum: FİNANS PİYASALARINDAN KOLAY ZENGİN OLMAK DİYE BİRŞEY YOK
Hatta zengin olmak diye bir şey yok!! Borsalar birikimlerin değerlendirildiği, servetin büyütüldüğü yerdir. Sıfırdan servet inşa etmek, inanılmaz zenginleşmek diye bir şey yoktur.
Birkaç istisnai örneği görerek, onlara dayanarak böyle bir hayale kapılmayınız. Aksi takdirde yüksek kaldıraçlarla, gereğinden fazla saçma risk alarak paranızı sıfırlar, eldekinden de olursunuz.
Her yıl milli piyangodan da zengin olanlar var. Ama milli piyangodan zengin olan sayısı kaç tane? Çok az. Etrafınızda gördünüz mü hiç?
O misal. Sıfırdan çok zengin olma, servet yaratma işi kumar gibi. Çok düşük bir ihtimalle tutturulur ama o kadar. Ve emin olun o kişi siz olmayacaksınız…
Peki bu piyasalar nasıl işliyor?
Piyasalar ve işleyişi üzerine önemli birkaç not bırakmak istiyorum.
Her zaman diyorum: piyasada yalnız başınızasınız! Kendi kararınızı kendiniz vermelisiniz.
Piyasada oluşan fiyatlar gelecekte oluşması muhtemel alternatif durumların (“State of The World”) beklentisinden oluşur.
Bu beklenti, alternatiflerin (dünyanın alması muhtemel şekillerin) gerçekleşme olasılığıyla ağırlıklandırılmasıdır.
Dolayısıyla gelecekte oluşması muhtemel alternatif durumların gerçekleşme olasılıkları, bilgiye (haber akışına) bağlıdır.
Fiyatlar dinamik olarak güncellenir ve farklı piyasa katılımcıları, oluşması muhtemel durumlara kendilerince olasılık atarlar ve beklenen fiyatı oluştururlar.
Piyasa (borsa) dediğimiz şey bu beklentilerin alınıp-satılmasıdır.
Beklenti oluşturulduktan sonra, fiyat kişinin beklentisinin altındaysa ucuzdur ve alınır. Üstündeyse pahalıdır, satılır
Sizin beklentiniz, başkalarınınkinden farklı olabilir. Bu sebeple, KENDİNİZDEN BAŞKA KİMSENİN AKLIYLA İŞ YAPMAYIN
Piyasanın bu işleyişini göz önünde bulundurarak pozisyon alın.
Size küçük bir örnek:
Hisse senedi yatırımcısı olduğumuzu varsayalım. Merkez bankası bir sonraki toplantısı yaklaşıyor.
Ne yapılmalı? Eldeki bilgilerle, ekonomik ortamdır, merkezin duyurularıdır, küresel durumdur, piyasaların durumudur, siyasi ortam ve belirsizliklerdir vs. vs. sayamayacağım kadar faktörü düşünüp “merkezin bir sonraki faiz hamlesi ne olacaktır” diye beklenti oluşturdunuz.
Şimdi beklenti oluştuysa şunu sormak lazım: “bu tahmin ne işime yarayacak”. Elimdeki varlığın fiyatı buna pozitif mi negatif mi tepki verecek? Bunu da belirledikten sonra aksiyon alınır.
Fakat iş burada da bitmiyor tabi.
Elimdeki varlığın fiyatını etkileyen çok sayıda faktör var. Dolayısıyla bunları da göz önüne alarak karar verilir.
Bitti mi? Tabi ki de hayır.
Piyasada sizden daha akıllı, teknolojiyi iyi kullanan, yeterli insan kaynağıyla çalışan, know-how’ı yüksek ve bilgiyi iyi işleyen-üreten çok sayıda rakip vardır.
2 riskle karşılaşılıyor yatırımcı: zamanında karar alıp aksiyona geçtim mi? Doğru kararı verdim mi?
Belki de siz karar verene kadar haftalar öncesinden diğer piyasa katılımcıları bunu fiyata yansıtmış olabilir. Veya kararınız hatalı olabilir.
Bu verdiğimiz örnekte sadece faizi ele aldım. Faizi bile etkileyen sayısız faktör var. Buna göre karar alsanız bile, faiz sizin yatırımınızın fiyatını etkileyen yine sayısız faktörden sadece bir tanesi.
Ayrıca beklentiler de statik değil – hem beklentinin kendisi hem de onu oluşturan faktörler sürekli değişiyor.
Burada ufak bir tüyo verebilirim: piyasada fiyatın oluşumunda esas olan her zaman arz ve taleptir. Bir şeyin elinizdeki varlığa olan talebi artırıp artırmayacağını düşünerek karar alırsanız işiniz daha da kolay olur.
Bakın bu yazının amacı finans piyasalarının nasıl işlediğini anlatmak. Karamsarlığa düşürmek istemem ama gördüğünüz gibi piyasa ÇOK ZORLU BİR YER.
Kapitalizmin en vahşi formlarından birisi borsalardır. Ekmek aslanın ağzında.
Haberin ve bilginin temel olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Ama esas husus sizin bunları nasıl işleyip, süzgeçten geçirip, beklenti oluşturup, karar aldığınızdır.
Eğer bunu yapamıyorsanız, ki herkes bu konunun uzmanı olmak zorunda değil, bir profesyonelden destek alabilirsiniz. Fakat sosyal medya şarlatanlarından DEĞİL
Sevgiyle kalın.