Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporuna göre 2017 yılı itibariyle Türkiye’de aktif sanal kumar oynayan kişi sayısı 5 milyonu aşmış vaziyettedir.
2004-2006 yıllarında bu sayının 1,5 milyon kişi, 2016’da 2,5 milyon kişi seviyesinde olduğu düşünülürse, artışın yukarı yönlü bir trend halini aldığı aşikardır.
Bu bağlamda günümüzde aktif sanal kumar ve bahis oynayan kişi sayısı 10 milyonu bulmuş olabilir.
2017 itibariyle yasadışı sanal kumar ve bahis için 50 milyar TL’lik bir pazardan bahsediyoruz.
Aynı yıl yasal bahis hacmi ise yaklaşık 11 milyar TL’dir.
Yani 2017 yılında yasa dışı bahis hacmi yasal bahis hacminin neredeyse 5 katıdır.
Yasal bahis hacmi 2019’da yaklaşık 34 milyar TL’ye, 2020 yılında yaklaşık 74 milyar TL’ye, 2021’de yaklaşık 123 milyar TL’ye, 2023’te yaklaşık 250 milyar TL’ye ulaşmıştır.
Yasal bahis hacminin 2025’te kesin bir veri olmamakla birlikte yaklaşık 300 milyar TL’ye ulaşması beklenmektedir.
2017 itibariyle yasal bahis hacminin 5 katı durumundaki yasal olmayan kumar ve bahis hacminin günümüzde hangi seviyelere ulaşmış olabileceğinin düşünülmesi dahi KORKUTUCUDUR!
Sanal bahis ve kumar oynayanların sayısındaki artışın çok yönlü nedenleri vardır: Teknolojik erişebilirlik imkânının artması, hızlı zengin olma hayali, kumar ve bahis şeklini oyunlaştırma, sosyal medyanın araç olarak kullanılması ve yasal boşluklar gibi birçok sebep sıralanabilir.
Lakin bence en önemli neden hiç şüphesiz ki ekonomik refah kaybının getirdiği çaresizlik ve kültürel erozyondur.
Negatif reel faizle ortaya çıkan servet transferinin gelir dağılımını bozması, besili enflasyon canavarını mağarasından çıkararak kişilerin fakirleşmesine yol açması ekonomik çaresizliğin baş mimarı olmuştur.
Satın alma gücündeki düşüş nedeniyle yaşanan kültürel erozyon, yani sosyal yaşamın ortadan kaybolması ise adeta işsiz olanlar için akıllı telefon başında öylesine vakit geçirme boşluğu yaratmıştır.
Sinema, tiyatro, restoranda akşam yemeği, spor ve sanat faaliyeti için maddi ve manevi yetersizlik içerisindeki kişiler; algoritmalar ile vaat ve cezbedici umut yaratan oyunsu yasa dışı sanal kumar ve bahis platformlarının içerisine çekilmektedir.
Önce KAZANMAKTA, sonra bağımlı olarak SÜRDÜRÜLÜR KAYBA uğramaktadırlar.
Bu durum ise ekonomik olarak CİDDİ EROZYON yaratan bir hal alır.
Finansal kayıplar BİREYSEL BORÇLANMA yaratır, gelir kaybı beraberinde İŞ VERİMLİLİĞİ DÜŞÜŞÜ yaratır, neticede AİLE EKONOMİSİ ZARAR görerek sosyal erozyona sebep olur.
Diğer nesillerin iktisadi, sosyal ve insani imkan ve kabiliyetleri ellerinden alınır.
Bu nedenle yasa dışı sanal kumar ve bahis doğrudan bir SÜRÜDÜLERBİLİR KALKINMA sorunudur!
Çaresizlik içerisinde kültürel, sosyal ve iktisadi erozyonla büyümüş ve yaşamış yeni nesil, SAHTEKAR ve AHLAKSIZ fenomen kılıklılara özenerek HIZLI ZENGİN OLMA hayaliyle yasal, meşru ve etik olamayan vaat verici eylemlerin içerisine dahil olur.
Yani kapsamlı bir müdahale yapılmazsa bu durum BİR DÖNGÜ halini alır.
Her yeni nesil daha fazla bağımlı ve yolsuz hale gelir.
Kamu harcamaları anlık önlemler itibariyle sürekli artar lakin sosyal ve ekonomik adaletsizlik ve yoksulluk döngünün işlerliğini devam ettirir.
İşte bu nedenle yasa dışı sanal kumar ve bahis Türkiye ekonomisi için BEKA SORUNUDUR!
Ceza vermek yetmez, döngüyü kırmak gerekir.
Sevgi ve vicdanla kalın…
Prof. Dr. Soner GÖKTEN